Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim sistemindeki teftiş mekanizmasının yeniden yapılandırıldığını duyurdu.
Yeni modelle birlikte, teftişin cezalandırma aracı olmaktan çıkarılarak rehberlik ve danışmanlık odaklı bir yapıya kavuşturulacağı belirtildi.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Türkiye Yüzyılı'nda Teftiş Sistemi ve Müfettiş Rollerinin Değerlendirilmesi Çalıştayı"nda yaptığı konuşmayla, eğitim sistemindeki teftiş mekanizmasının temelden değiştiğini duyurdu. Bakan Tekin, teftişin artık 'cezalandırma' aracı olarak görülmeyeceğini, asıl amacın hukuka uygunluk ve süreçleri iyileştirme odaklı 'rehberlik ve danışmanlık' hizmeti sunmak olduğunu vurguladı. Yeni sistemin, uygulamaya konulacak Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin başarısında kilit rol oynayacağını belirten Tekin, kamuoyundaki 'cezalandırıcı müfettiş' algısını değiştirmekte kararlı olduklarını ifade etti.
Eğitimde Denetim Anlayışı Değişiyor
Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına adım atarken eğitim sisteminde köklü bir dönüşüm süreci başlattı.
Bakan Yusuf Tekin, "Türkiye Yüzyılı'nda Teftiş Sistemi ve Müfettiş Rollerinin Değerlendirilmesi Çalıştayı"nda yaptığı kapsamlı değerlendirmede, denetim mekanizmasının artık klasik "ceza" anlayışından çıkartılıp rehberlik, danışmanlık ve süreç iyileştirme eksenine taşındığını duyurdu.
Tekin, yeni sistemin "eğitimde sürekli kalite artışını" hedeflediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bizim beklentimiz, müfettişlerin hataları arayan değil, çözüm üreten, süreci iyileştiren rehberler olmasıdır. Teftiş artık bir ceza aracı değil; adalet, güven ve rehberlik temelinde inşa edilecektir."
Bakan Tekin, yakın zamanda tanıtılan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile teftiş sisteminin birbirini tamamlayan iki stratejik unsur olacağını vurguladı.
Yeni müfredatın sahada başarıyla uygulanması için rehberlik temelli bir denetim yapısının zorunlu olduğunu belirtti.
"Yeni öğretim programımız, teoride güçlü ama sahada desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu noktada teftiş, öğretmene yön gösteren bir mekanizma olacak. Müfettişler artık okullarda korkulan değil, güven duyulan isimler olacak," ifadelerini kullandı.
Yeni dönemde müfettişlerin görev tanımı köklü biçimde değişecek.
Artık müfettişler, okullarda yalnızca denetim yapmakla kalmayacak; öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sunacak, yöneticilere rehberlik, mentorluk ve süreç analizi desteği verecek.
Bu kapsamda müfettişler için özel bir eğitim programı hazırlanacak ve sistem, veri odaklı izleme mekanizmalarıyla desteklenecek.
Bakanlık, bu yapının "sahadan öğrenen ve sahayı yönlendiren bir döngü" oluşturmasını hedefliyor.
Bakan Tekin, kamuoyunda yerleşmiş olan "cezalandırıcı müfettiş" imajının sona erdirileceğini vurguladı.
Teftişin, artık eğitimin kalitesini yükseltmek, hataları önceden fark edip çözüm üretmek amacıyla yapılandırıldığını ifade etti.
"Denetim, korku değil güven üretmelidir. Bizim hedefimiz, eğitim paydaşları arasında yapıcı bir iletişim kültürü inşa etmek," dedi.
Bu yeni yaklaşımın, öğretmenlerin motivasyonunu artıracağı ve okullarda daha şeffaf bir yönetim anlayışı oluşturacağı değerlendiriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen çalıştay, 20-24 Ekim tarihleri arasında Ankara'da devam edecek.
Bakan Yusuf Tekin'in yanı sıra, Teftiş Kurulu Başkanı Fethi Fahri Kaya, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, çok sayıda il milli eğitim müdürü, müfettiş ve akademisyen de programa katılıyor.
Çalıştayda, eğitimde teftiş sisteminin geleceği, veri temelli denetim uygulamaları, öğretmen gelişiminde müfettiş desteği ve yerel yönetimle koordinasyon gibi başlıklar masaya yatırılacak.
Yeni modelin yalnızca yönetmelik değişikliğiyle sınırlı kalmayacağı, aynı zamanda eğitimde güven ve rehberlik temelli bir kültür oluşturacağı vurgulanıyor.
Bakan Tekin, bu dönüşümün öğretmen, yönetici, veli ve öğrenci arasında daha güçlü bir bağ kurulmasını da sağlayacağını ifade etti.
Bu kapsamda, teftiş sistemi artık yalnızca denetleyen değil; destekleyen, yönlendiren ve birlikte çözümler üreten bir mekanizma olarak konumlanacak.