Tarih: 29.08.2025 09:21

Yurt ücretleri özel üniversiteleri geride bırakıyor

Facebook Twitter Linked-in

2025-2026 akademik yılına girilirken, üniversite öğrencilerinin barınma sorunları yine gündemin en sıcak başlıklarından biri haline geldi. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerde, vakıf üniversitelerine ve özel yurtlara ait fahiş fiyatlar, öğrencilerin ve ailelerin bütçelerini derinden sarsıyor. Bir zamanlar "öğrenci dostu" olarak anılan özel yurtlar, bugün lüks otel konforunu aratmayan, fakat aynı zamanda dudak uçuklatan ücretlerle öğrencilere kapılarını açıyor.

Konaklama Maliyeti, Öğrenim Ücretlerini Geride Bırakıyor

Üniversitelerin ve özel yurtların sunduğu konaklama seçenekleri, artık yalnızca barınma ihtiyacını karşılamaktan çok, bir prestij unsuru haline gelmiş durumda. Tek kişilik, özel banyolu ve lüks eşyalarla donatılmış odaların yıllık maliyetleri, birçok vakıf üniversitesinin yıllık öğrenim ücretlerini aşar hale geldi. Yeditepe Üniversitesi'nde tek kişilik odanın yıllık 261.000 TL olması, Sabancı Üniversitesi'nde iki kişilik odanın 281.000 TL'ye ulaşması, bu durumu gözler önüne seriyor.

Ankara'da yer alan Bilkent Üniversitesi'nde, karyolalı ve özel banyolu odaların yıllık maliyeti 405.000 TL'ye ulaşırken, Koç Üniversitesi'nin Henry Ford Yurdu'nda tek kişilik banyolu odanın yıllık bedeli ise 462.000 TL olarak belirlendi. Bu astronomik rakamlar, öğrencilerin "üniversitede okumak mı, yoksa üniversiteye yakın bir yerde konaklamak mı daha maliyetli?" sorusunu sormasına neden oluyor.

Özel Yurtlar Adeta Birer Servet İstiyor

Vakıf üniversitelerinin kendi yurtlarının yanı sıra, özel öğrenci yurtlarının açıkladığı fiyatlar da öğrencileri ve aileleri çaresiz bırakıyor. İstanbul'daki Sabiha Hanım Beşiktaş Erkek Öğrenci Yurdu'nda orta büyüklükteki tek kişilik bir odanın yıllık bedeli 270.000 TL, Rafine Kız Öğrenci Yurdu'nda ise bu rakam 435.000 TL'ye çıkıyor. Stüdyo Santral Kız Öğrenci Yurdu'ndaki tek kişilik odalar için talep edilen 525.000 TL, barınma maliyetinin ne denli yükseldiğini gösteriyor.

Bu fahiş fiyatların zirvesinde ise Birgül Hanım Yurdu ve Republica yer alıyor. Birgül Hanım Yurdu'nda tek kişilik bir odanın yıllık ücreti 599..000 TL'ye dayanırken, Republica'da 'Single Premium Room' adı verilen kategori için belirlenen aylık 77.000 TL'lik bedel, 10 aylık akademik takvime göre toplamda 770.000 TL'ye ulaşıyor. Bu, adeta öğrencileri bir servet karşılığında barındırma vaadi sunuyor.

KYK Yurtları Bir Can Simidi, Ama Herkese Değil

Bu yüksek maliyetlere karşılık, devletin sunduğu KYK yurtları öğrenciler için adeta bir can simidi niteliğinde. 2024-2025 dönemi için aylık ücretler 517,50 TL ile 855 TL arasında değişse de, 2025-2026 dönemi için henüz ücretler açıklanmadı. Ancak, devlet yurtlarına olan aşırı talep, her öğrencinin bu ekonomik barınma seçeneğinden faydalanamayacağı gerçeğini ortaya koyuyor. Çoğu zaman kura sistemine dayanan bu yerleştirmeler, binlerce öğrenciyi dışarıda bırakıyor ve onları yüksek maliyetli özel seçeneklere yöneltiyor.

Öğrenci ve Aileler Çıkış Arıyor

Yüksek yurt ücretleri karşısında bazı öğrenciler, alternatif çözümler aramaya başladı. Kiralık evler, paylaşımlı daireler veya aile yanına yerleşmek gibi seçenekler, maliyetleri düşürme potansiyeli taşısa da, beraberinde farklı sorunları da getiriyor. Paylaşımlı evlerde güvenlik ve uyum sorunları baş gösterirken, aile yanına dönmek sosyal hayattan kopuşa ve kampüs uzaklığına bağlı olarak ulaşım sorunlarına yol açabiliyor.

Sonuç olarak, üniversite öğrencileri için barınma sorunu, her geçen yıl daha da derinleşiyor. Güvenli ve konforlu bir yaşam alanı arayışı, artık sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ciddi bir finansal yükümlülük haline gelmiş durumda. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini de sorgulatmaya başlıyor; çünkü artık iyi bir eğitim almak kadar, bu eğitimi alırken nerede barınılacağı da bütçe belirleyici bir faktör haline gelmiş durumda.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —