Milli Eğitim Bakanlığı'nın teknoloji yatırımları hızla artarken, bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenleri ders saatlerini dolduramadıkları için norm fazlası ilan ediliyor. Yapay zeka çağında en çok dışlanan branş olarak dikkat çeken bu öğretmenler, eğitim sisteminin dijital dönüşümünde aktif rol alamıyor. Teknoloji ve yapay zeka çağında, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri (BÖTE) öğretmenleri paradoksal bir durumla karşı karşıya. Yapay zeka çalışmalarına dahil edilmeyen, ders saatleri kısıtlı ve sürekli norm fazlası olan bu öğretmenler, okullarda bilgisayar tamircisi rolüne büründürülüyor. Ülkenin teknoloji atılımı hedefiyle çelişen bu durum, BÖTE öğretmenlerinin geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor. İşte detaylar...
Yapay Zeka Çağının Acı Paradoksu: Bilişim Öğretmenleri Okullarda Yer Bulmakta Zorlanıyor, Görev Tanımları Tartışılıyor!
Dünya hızla yapay zeka ve dijital dönüşüm çağına girerken, Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde görev yapan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri (BÖTE) öğretmenleri, paradoksal bir sorunla boğuşuyor: Yapay zeka çağında en çok itibar kaybına uğrayan branşlardan biri haline gelmeleri ve okullarda yeterli ders saati bulmakta zorlanmaları. Ülkenin teknoloji alanındaki hedefleriyle çelişen bu durum, eğitim camiasında ciddi endişelere yol açıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapay zeka ve yazılım teknolojileri alanında yaptığı çalışmalara rağmen, bu alanın en temel eğitimcileri olması beklenen BÖTE öğretmenlerinin bu süreçlere yeterince dahil edilmemesi dikkat çekiyor. Ortaokul ve liselerde okutabilecekleri ders saati sayısının bir okulda norm alabilmeleri için yetersiz kalması, BÖTE öğretmenlerini sürekli norm fazlası konumuna düşürüyor. Bu durum, nitelikli öğretmenlerin atıl kalmasına ve mesleki motivasyonlarının düşmesine neden oluyor.
Teknoloji ve bilişim çağında olmamıza rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanan çoklu yabancı dil uygulaması kapsamında, BÖTE öğretmenleri sadece 8. sınıflarda kısıtlı ders saatlerinde görev alabiliyor. Bu da bir okulda kadro alabilmeleri için yeterli ders saati bulamamalarına yol açıyor.
Ders saatini dolduramayan BÖTE öğretmenleri, çoğu zaman bilişim teknolojileri rehber öğretmeni olarak görevlendiriliyor. Ancak bu görevlendirme, teoride öğretmenlere ve okul yönetimine teknolojide rehber olmaları amacıyla yapılmış olsa da, uygulamada bilgisayarların tamir edilmesi, akıllı tahtalara format atılması gibi teknik işler için kullanılıyor. Bu durum, öğretmenlerin asıl mesleki bilgi birikimlerini ve pedagojik yetkinliklerini kullanamamalarına neden oluyor.
2025-2026 eğitim öğretim yılında BÖTE öğretmenlerini, geçtiğimiz yıldan daha zorlu bir süreç bekliyor. Yapay zeka ve yazılım teknolojileri gibi çağımızın en önemli alanlarında, BÖTE öğretmenlerinin ilkokuldan liseye kadar tüm kademelerde ders okutması ve öğrencilere bu kritik yetkinlikleri kazandırması gerekirken, maalesef bu eğitim devlet okullarında yeterli düzeyde verilemiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yüzlerce bilgisayar sınıfının kurulması için gerekli altyapı ve ihaleleri yaptığı bir dönemde, bu öğretmenlerin derslerde bu kadar az rol alması, ülkemizin teknoloji anlamında yapmak istediği atılımı olumsuz yönde etkilemektedir. Uzmanlar, BÖTE öğretmenlerinin potansiyelinin tam olarak kullanılması, ders saati normlarının güncellenmesi ve yapay zeka eğitimlerinin müfredata entegrasyonunda bu öğretmenlerin aktif rol alması gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, Türkiye'nin dijital dönüşüm hedeflerine ulaşması zorlaşabilir.