Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı kuraklık endişeleri, 2025-2026 kışına dair yapılan dikkat çekici iklim tahminleriyle yerini umuda bırakıyor. Uzmanların değerlendirmelerine göre, ülkenin bu kış mevsim normallerinin üzerinde yağışalması bekleniyor. Bu durum, kritik seviyelere inen baraj doluluk oranları için uzun süredir beklenen önemli bir geri dönüşün habercisi olabilir.
Meteorolojik modeller, kış mevsiminin en yoğun ve belirleyici sürecini işaret ediyor. 20 Aralık 2025 ile 20 Ocak 2026tarihleri arasındaki bir aylık kritik dönemde, Türkiye'nin kuzey, iç ve batı bölgelerinin güçlü kar sistemlerinin etkisi altına girmesi öngörülüyor. Bu süreç, su rezervlerinin yenilenmesi açısından hayati önem taşıyor. Yapılan açıklamalar, 2016'dan bu yana geniş çaplı bir kış yaşanmadığı göz önüne alındığında, bu sezonun güçlü bir dönüşün başlangıcı olabileceğini gösteriyor.
Küresel iklim olaylarından biri olan La Niña'nın zayıf seviyede devam etmesi, Türkiye için olumlu bir iklimsel etki yaratabilir. Genellikle ılıman ve kurak kışlara neden olan El Niño'nun tersine, La Niña'nın Doğu Akdeniz havzasında daha soğuk ve bol yağışlı kışları tetiklediği biliniyor. Bu doğal döngünün, Türkiye'nin beklenen yüksek yağış miktarını desteklemesi bekleniyor. Bu durum, uzun süredir kuraklıkla mücadele eden şehirlerin su rezervleri için büyük bir fırsat sunacak.
Beklenen yoğun kar yağışlarının, özellikle su kaynakları için belirleyici olacak bölgelerde kalıcı kar örtüsü oluşturması bekleniyor:
Marmara Bölgesi: İstanbul da dahil olmak üzere bölgenin tamamında kar örtüsü oluşumu beklenmektedir.
Karadeniz: Yüksek kesimlerde kar yağışının yoğunlaşacağı tahmin ediliyor.
İç Anadolu'nun Kuzeyi: Ankara ve çevresinde uzun süreli kar örtüsü olasılığı yüksek görülüyor.
Doğu Anadolu ve Göller Bölgesi: Artan kar birikiminin, bahar aylarındaki erime sularıyla baraj ve gölleri beslemesi öngörülüyor.
Kar örtüsünün yerde kalma süresinin uzun olması, hem tarım sektörü hem de yer altı su seviyelerinin sağlıklı bir şekilde yenilenmesi açısından kritik öneme sahiptir.