Tarih: 23.09.2025 10:33

Terörsüz Türkiye Komisyonu'ndan Af ve İnfaz Sinyali

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulan ve 51 milletvekilinden oluşan Terörsüz Türkiye Komisyonu, çalışmalarını yoğun bir tempoda sürdürüyor. Komisyon, 1 Ocak 2026'ya kadar sürecek olan görüşmelerde, af, infaz düzenlemeleri, ev hapsi ve umut hakkı gibi kritik konuların ele alındığını duyurdu. Bu başlıkların, sürecin sonunda yasa tekliflerine dönüşmesi bekleniyor.

5 Ağustos'ta ilk toplantısını gerçekleştiren ve İYİ Parti dışındaki tüm siyasi partilerin temsil edildiği komisyon, bugüne dek geniş bir yelpazede paydaşlarla bir araya geldi. Bugüne kadar eski TBMM başkanlarından, iş dünyası örgütlerine (TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD), barolara, akademisyenlere ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına kadar pek çok kesimden görüşler alındı. Diyarbakır, Cumartesi ve Barış Anneleri de bu platformda taleplerini dile getirdi.

Komisyonun şimdiye kadarki oturumlarında, sadece af ve infaz konuları değil, aynı zamanda ana dilde eğitim, yeni anayasa, İmralı ziyaretleri ve hatta "Türk" kavramının yeniden tanımlanması gibi hassas başlıklar da gündeme geldi. Ancak bazı oturumlarda gerginlikler de yaşandığı, özellikle Hizbullah'a yakın bir dernek temsilcisinin Türk askerine yönelik suçlamalarının tartışmalara yol açtığı belirtildi.

Farklı Kesimlerden Çarpıcı Öneriler

Komisyona sunulan görüşler, konunun ne kadar derin ve çok boyutlu olduğunu ortaya koyuyor. İşte öne çıkan bazı görüşler:

Prof. Havva Kök Arslan, birliği ve paylaşımı vurgulayarak "bölünürsek yok oluruz, bölüşürsek tok oluruz" dedi ve terör örgütü lideri Öcalan'ın eylemlerini "gerçek bir liderlik" olarak nitelendirdi.

Prof. Sevtap Yokuş Veznedaroğlu ise siyasi tutuklulara yönelik infaz yasası düzenlemesi ve yerel yönetimlerde özerklik şartının uygulanmasını önerdi.

Diğer yandan Prof. Deniz Ülke Kaynak, vatandaşlık temelli hakların altını çizerek hiçbir kimliğe ayrıcalık tanınmaması gerektiğini savundu.

Diyarbakır annesi Ayşegül Biçer, 384 aileden 62'sinin çocuklarına kavuştuğunu belirterek masum gençlerin topluma kazandırılması talebini yineledi.

Ekonomi cephesinden gelen veriler de dikkat çekiciydi: TİSK Başkanı Burak Akkol, bölgedeki yüzde 46'lık kayıt dışı istihdama ve terörsüz ülkelerin 5 kat daha hızlı büyümesine işaret etti.

Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç ise cezaevindeki binlerce insanın topluma kazandırılması gerektiğini ve devletin Kürtçe ile barışması gerektiğini dile getirdi.

Bu kapsamlı görüşme trafiği, komisyonun nihai raporunu şekillendirecek. 1 Ocak 2026'ya kadar devam edecek bu süreç, Türkiye'nin geleceğine yön verecek önemli yasal düzenlemelerin habercisi olabilir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —