Eğitim sendikası Eğitim Gücü Sen, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB)'na gönderdiği resmi yazı ile, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler arasındaki özlük hakları eşitsizliğinin Anayasa'nın eşitlik ilkesini ihlal ettiğini belirterek durumun düzeltilmesini talep etti. Sendika, sözleşmeli öğretmenlerin Dil Tazminatı, Aile ve Çocuk Yardımı, Harcırah, Ek Ders SGK Kesintileri ve idari kadrolara atanma hakkı gibi pek çok konuda hak kaybı yaşadığına dikkat çekti. Eğitim Gücü Sen, bu eşitsizliklerin son bulması için ek ödemelerde eşitlik, SGK kesintilerinde denklik ve idari kariyer hakkının tanınması dahil 5 temel maddenin mevzuata eklenmesini ivedilikle talep etti.
Sözleşmeli Öğretmenlik Uygulaması Yeniden Tartışma Konusu Oldu
Eğitim alanında faaliyet gösteren sendikalardan Eğitim Gücü Sen, Millî Eğitim Bakanlığı'na gönderdiği resmî yazıyla kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler arasında süregelen özlük hakları eşitsizliğini gündeme taşıdı. Sendika, mevcut uygulamaların Anayasa'da yer alan eşitlik ilkesine açıkça aykırı olduğunu vurgulayarak, öğretmenler arasında statüye dayalı ayrımın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Sendikanın açıklamasında, aynı sınıfta, aynı müfredatla, aynı sorumlulukları üstlenen öğretmenlerin yalnızca istihdam şekilleri nedeniyle farklı haklara sahip olmasının eğitim sisteminde adalet duygusunu zedelediği belirtildi. Eğitim Gücü Sen, bu durumun yalnızca öğretmenleri değil, eğitim kurumlarının işleyişini ve çalışma barışını da olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Resmî başvuruda, sözleşmeli öğretmenlerin birçok alanda ciddi mağduriyet yaşadığına işaret edildi. Özellikle;
Dil Tazminatı ödemelerinden yararlanamama,
Aile ve Çocuk Yardımı gibi sosyal desteklerin dışında bırakılma,
Ek ders ücretlerinden yapılan SGK kesintilerinde dezavantajlı uygulamalar,
İlk atamada harcırah hakkının tanınmaması,
İdari kadrolara atanma süreçlerinde karşılaşılan sınırlamalar
gibi başlıkların altı çizildi.
Sendika, öğretmenler arasında eşitliği güçlendirmek amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı'ndan şu adımların atılmasını talep etti:
Ek Ödemelerde Eşitlik:
Sözleşmeli öğretmenlere de Dil Tazminatı ile Aile ve Çocuk Yardımı ödemelerinin yapılması.
SGK Kesintilerinin Düzenlenmesi:
Ek ders ücretlerinden yapılan SGK kesinti oranlarının kadrolu öğretmenlerle aynı seviyeye getirilmesi.
Harcırah Hakkının Tanınması:
İlk görev yerine atanan tüm sözleşmeli öğretmenlerin harcırah hakkından yararlanması.
İdari Kariyer Yolunun Açılması:
Müdürlük, müdür yardımcılığı ve müfettişlik gibi idari pozisyonlara başvuru hakkının sözleşmeli öğretmenlere de tanınması.
Kapsamlı Mevzuat Düzenlemesi:
Özlük haklarında eşitliği kalıcı hâle getirecek, net ve bağlayıcı yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi.
Eğitim Gücü Sen, taleplerinin yalnızca sendikal bir beklenti olmadığını, anayasal bir zorunluluğun yerine getirilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Yapılan açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda atacağı adımların yakından takip edileceği ve sürece ilişkin sendikaya bilgi verilmesinin beklendiği ifade edildi.
Eğitim sisteminde sürdürülebilir başarı, öğretmenin motivasyonu ve kuruma olan aidiyetiyle doğrudan bağlantılıdır. Aynı görevi yapan eğitimciler arasında statü temelli hak farklılıklarının sürmesi, yalnızca bireysel mağduriyetler değil, kurumsal adalet algısında da ciddi aşınmalar yaratmaktadır. Eğitim Gücü Sen'in bu çıkışı, öğretmenlik mesleğinin itibarını ve eşitlik zeminini yeniden tartışmaya açması bakımından dikkatle değerlendirilmelidir.