Zonguldak'ın Yayla Mahallesi Huzur Sokak'ta bulunan Yayla Ortaokulu'nda yaşanan ve eğitim camiasını derinden sarsan şiddet olayı, öğretmenlerin güvenlik sorunlarını bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdi. Okulun deneyimli İngilizce Öğretmeni Derya Yönder, basit bir sınıf düzeni uyarısı nedeniyle, öğrencisinin velisinin fiziksel saldırısına uğradı.
Sınıf İçinde Başlayan Saldırganlık
Edinilen bilgilere göre olay, öğretmen Yönder'in bir öğrencisini sınıf içindeki davranışları konusunda uyarmasıyla başladı. Öğrenci, öğretmenin bu uyarısını derhal velisine iletti. Büyük bir öfkeye kapılan veli, okul yönetimine haber vermeksizin ders esnasında izinsiz bir şekilde sınıfa girdi.
Saldırgan veli, diğer öğrencilerin gözleri önünde öğretmen Derya Yönder'e karşı yüksek sesle bağırmaya ve hakaret etmeye başladı. Yaşanan gerilim, olayın okul yönetimi tarafından fark edilmesi üzerine müdahale edilerek müdür odasına taşındı.
Ancak, velinin saldırgan tavrı müdür odasında da dinmedi. Saldırganlığını sürdüren velinin darp etmesi sonucu öğretmen Derya Yönder, yüzünden ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı ve kanlar içinde kaldı.
Olayın ardından hızla harekete geçen okul yönetimi ve olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, yaralı öğretmeni ilk müdahalenin ardından Atatürk Devlet Hastanesi acil servisine kaldırdı. Tedavi altına alınan öğretmen Yönder'in, sağlık durumunun şu an için stabil olduğu ancak yüzünde darbeye bağlı ciddi hasarlar bulunduğu öğrenildi.
Şiddet olayının hemen ardından, okul yönetimi, İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü ve güvenlik birimleri ivedilikle harekete geçti. Saldırgan veli hakkında idari ve adli süreçlerin başlatıldığı, hukuki işlemlerin titizlikle sürdürüldüğü bildirildi.
Yaşanan bu menfur olay, eğitimciler arasında büyük bir infiale yol açarken, okullardaki fiziksel güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve öğretmenlere yönelik artan şiddet eylemlerine karşı caydırıcı hukuki düzenlemelerin gerekliliği konularını bir kez daha Türkiye'nin gündemine taşıdı. Eğitim sendikaları ve öğretmenler, mesleklerini icra ederken can güvenliklerinin sağlanması yönünde acil tedbirler talep etmektedir.
Editör Yorumu
Öğretmene yönelik şiddetin artık münferit bir olay değil, sistemin kanayan yarası hâline geldiği açıkça görülüyor. Zonguldak'ta yaşanan saldırı, yalnızca bir öğretmenin maruz kaldığı vahşet değil; eğitim ortamlarının güvenli olmaktan uzaklaşmasının vahim bir göstergesi. Eğitimcinin sınıfa adım attığı her an, kendini korumak zorunda hissettiği bir düzen sürdürülebilir değildir.
Türkiye'de yıllardır konuşulan fakat hâlâ köklü şekilde çözülemeyen "öğretmen güvenliği" sorunu, artık acil ve kaçınılmaz bir reform ihtiyacına işaret ediyor. Öğretmenin itibarı, güvenliği ve mesleki dokunulmazlığı korunmadıkça kaliteli eğitimden söz etmek de mümkün olmayacaktır. Şiddetin sıradanlaşması, eğitimin tüm paydaşları için kırmızı alarmdır.
Bu nedenle; okul güvenlik politikalarının yeniden yapılandırılması, yaptırımların caydırıcı hâle getirilmesi, velilere yönelik bilinçlendirme programlarının artırılması, okul-veli işbirliğinin net kurallarla düzenlenmesi ve öğretmenlerin hukuki koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi artık ertelenemez bir gereklilik olarak karşımızda duruyor.
Peki, sizce çözüm önerileri neler olmalı?