Denizli'nin Merkezefendi ilçesi, bu sabah yürekleri dağlayan bir aile dramına sahne oldu. Şırnak'ta görevli polis memuru Coşkun Söylemez (35), yıllık izinde olduğu sırada, eşi ve iki küçük çocuğunu silahla vurarak öldürdü, ardından aynı silahla kendi yaşamına son verdi. Olay, ailenin yakınlarını ve tüm Türkiye'yi yasa boğdu.
Merkezefendi ilçesi Karaman Mahallesi'nde yaşayan ailenin kayınvalidesi Havva Kovan'ın evinde meydana gelen trajik olay, sabah saat 06.45 sularında silah sesleriyle ortaya çıktı. Şırnak'ta çevik kuvvet polisi olarak görev yapan Coşkun Söylemez, yeni görev yerine ailesini götürmemişti. Yaklaşık üç gün önce yıllık iznini kullanmak üzere Denizli'ye, eşi ve çocuklarının yanına gelmişti.
İddialara göre, sabaha karşı uykuda olan eşi Nazlı Söylemez (33), 7 yaşındaki oğlu Yağız ve 2 yaşındaki kızı Duru'yu tabancayla başlarından vurdu. Ardından aynı silahla kendini de vuran Söylemez, dehşet dolu anlara tanık olan kayınvalidesinin feryatlarıyla komşularından yardım istemesi üzerine fark edildi.
İhbar üzerine olay yerine hızla sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk incelemesinde anne Nazlı Söylemez ve iki çocuğunun hayatını kaybettiği belirlendi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Coşkun Söylemez ise yolda yaşamını yitirdi.
Dört kişilik ailenin cansız bedenleri, otopsi işlemleri için adli tıp kurumuna götürüldü. Cenazelerin evden çıkarılışı sırasında olay yerinde toplanan aile yakınları, gözyaşlarına boğularak sinir krizi geçirdi. Acılı ailenin feryatları, olay yerine gelenleri de derinden etkiledi.
2017 yılında evlendiği öğrenilen Coşkun ve Nazlı Söylemez çiftinin, yakın çevresinden edinilen bilgilere göre, yüklü miktarda borcu olduğu iddia ediliyor. Doğu görevi sırasında ailesini kayınvalidesinin yanında bırakan Coşkun Söylemez'in, emlak alım-satım (yap-sat) işlerinden dolayı piyasaya 6-7 milyon lira civarında borcu olduğu öne sürülüyor. Bu borç meselesinin, aile katliamına giden sürecin tetikleyicisi olabileceği düşünülüyor.
Bu trajik olay, maddi sıkıntıların ve psikolojik baskının bir aileyi nasıl felakete sürükleyebileceğini acı bir şekilde gözler önüne serdi. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, toplumda büyük bir şok ve üzüntü hakim oldu.