Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarında görev yapan personelin yıllardır beklediği "ücret adaleti" konusunda tarihi bir adım atılıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TBMM bütçe görüşmelerinin ardından yaptığı kritik açıklamada, aynı sorumlulukları üstlenen ancak kurum farklılığı nedeniyle farklı maaş alan personel arasındaki makası kapatacak bir "dengeleme çalışması" yürüttüklerini duyurdu. Sadece maaşlar değil, polislere yönelik "ikinci şark" zorunluluğunun sona ermesi, aylık mazeret atamaları ve liyakat odaklı "Görev Puanı" sistemi gibi devrim niteliğindeki düzenlemeler de gündemde. Peki, maaş iyileştirmeleri ne zaman bordrolara yansıyacak? Standart kadro uygulaması tayinleri nasıl etkileyecek? Güvenlik güçlerinin özlük haklarını baştan aşağı değiştirecek olan bu yeni paketin detayları, binlerce ailenin geleceğini şekillendirecek.
İç Güvenlik Personeli İçin Maaş Dengesine Yönelik Yeni Çalışma
2025 yılının sonuna yaklaşılırken, iç güvenlik hizmetlerinde görev yapan yüz binlerce personeli ilgilendiren önemli bir düzenleme sinyali geldi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarında aynı görevde bulunan personel arasındaki ücret farklarının giderilmesine yönelik bir çalışma yürütüldüğünü açıkladı.
Söz konusu açıklama, İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının 2026 yılı bütçelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin ardından gerçekleşti.
TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Yerlikaya, iç güvenlik hizmetlerinde görev yapan personelin uzun süredir dile getirdiği maaş dengesizliğine dikkat çekti.
Yerlikaya, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"İç güvenlik hizmeti yürüten jandarma, sahil güvenlik ve emniyet hizmetleri sınıfında çalışan, aynı görevde bulunan arkadaşlarımızın ücretlerinde dengelemeyle ilgili bir çalışma yapıyoruz."
Bu açıklama, kurumlar arası maaş farklarının azaltılmasına yönelik somut adımlar atılacağı şeklinde yorumlandı.
Bakanlık kaynaklarına göre planlanan düzenleme, polis, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatları arasında zamanla oluşan ücret farklılıklarını minimize etmeyi ve görev tanımı aynı olan personel arasında ücret adaletini güçlendirmeyi hedefliyor.
Son yıllarda iç güvenlik personelinin özlük hakları, çalışma koşulları ve maaş yapıları kamuoyunda sıkça gündeme gelirken, özellikle aynı riski ve sorumluluğu taşıyan personel arasındaki maaş farkları eleştiri konusu olmuştu.
Ücret dengelemesine ilişkin çalışmanın takvimi ve kapsamı henüz netleşmiş değil. Düzenlemenin, bir torba yasa ya da ilgili mevzuatta yapılacak değişiklikle hayata geçirilmesi bekleniyor.
Çalışmalar tamamlandığında, düzenlemenin kapsamına hangi unvanların gireceği ve maaşlara nasıl yansıyacağına ilişkin ayrıntıların kamuoyuyla paylaşılacağı ifade ediliyor.
Bakan Yerlikaya, konuşmasında polis teşkilatına yönelik son dönemde hayata geçirilen uygulamalara da değindi. Mart 2025'te uygulamaya alınan "Görev Puanı" sistemi ile atama ve yer değiştirme süreçlerinin daha şeffaf ve hakkaniyetli hale getirildiğini belirtti.
Bu sistem sayesinde personelin görev yaptığı bölge, hizmet süresi ve zorluk derecesi gibi unsurlar daha objektif biçimde değerlendiriliyor.
Yerlikaya, eş durumu ve mazeret atamalarının artık ayda bir düzenli şekilde yapılmaya başlandığını ve bu uygulamanın devam edeceğini açıkladı. Ayrıca, 2026 yılı genel atama döneminde zorunlu ikinci şark tebligatının gönderilmeyeceğini belirtti.
Bu kararın, personel üzerindeki belirsizlik ve mağduriyetleri azaltmayı amaçladığı ifade ediliyor.
İçişleri Bakanı, Emniyet Teşkilat Kanunu'na ilişkin hazırlıkların sürdüğünü ve çalışmanın tamamlanmasının ardından düzenlemenin TBMM'nin takdirine sunulacağını da açıkladı.
Bunun yanı sıra, standart kadro çalışmalarının tamamlandığını belirten Yerlikaya, bu düzenlemenin personelin iller arasında daha dengeli ve verimli şekilde istihdam edilmesini hedeflediğini söyledi.
Bakan Yerlikaya'nın açıklamaları, iç güvenlik personelinin uzun süredir dile getirdiği ücret adaleti beklentisinin karşılık bulmaya başladığını gösteriyor. Maaş dengesine yönelik olası bir düzenleme, sadece ekonomik değil, aynı zamanda motivasyon ve kurumsal aidiyet açısından da kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.