Millî Eğitim Bakanlığı'nın "Sosyal Uyum Gösteri Programı", Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten ve Genel Müdür Cengiz Mete'nin katılımıyla büyük bir başarıya imza attı. Göç ve kapsayıcı eğitime dair güçlü mesajların sahneye taşındığı bu özel etkinlik, toplumsal bütünleşmenin ve birlikte yaşama kültürünün en güzel örneklerinden birini sundu. Programda neler yaşandı? İşte detaylar...
Millî Eğitim Bakanlığı, kapsayıcı eğitim ve sosyal uyum temalı anlamlı bir etkinliğe daha imza attı. 12 Haziran 2025 tarihinde Bakanlık Şûra Salonu'nda düzenlenen Sosyal Uyum Gösteri Programı, göç, kültürel çeşitlilik ve birlikte yaşama kültürünü sahneye taşıdı. Etkinlik, Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi (PIKTES+) kapsamında gerçekleştirildi.
MEB'den Sosyal Uyum Sahnesi: Göç ve Kapsayıcı Eğitim Yürekleri Birleştirdi! Bakan Yardımcısı Ökten'den Anlamlı Mesaj
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ve Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi (PIKTES) kapsamında hazırlanan "Sosyal Uyum Gösteri Programı", 12 Haziran 2025 tarihinde Bakanlık Şûra Salonu'nda büyük bir ilgi ve katılımla gerçekleştirildi. Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Cengiz Mete ve Proje Direktörü Daire Başkanı Cihan Kıvanç'ın katılımıyla düzenlenen bu anlamlı etkinlik, göç ve kapsayıcı eğitime dair güçlü mesajlar sunarak toplumsal bütünleşmenin sahnedeki yansıması oldu.
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Proje Direktörü Daire Başkanı Cihan Kıvanç, projenin tarihsel sürecine değinerek, "Nitelikli bir eğitim ancak sosyal uyumla mümkün olabilir," vurgusunu yaptı. Kıvanç'ın sözleri, eğitimin sadece akademik başarıdan ibaret olmadığını, aynı zamanda toplumsal entegrasyon ve uyum için de kilit bir rol oynadığını bir kez daha hatırlattı.
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Cengiz Mete, konuşmasına derin anlamlar taşıyan şu sözlerle başladı: "Bugün burada sadece bir sahne gösterisini izlemeye değil; birlikte yaşama kültürümüzü, toplumsal bütünleşmeyi ve eğitimin dönüştürücü gücünü hissedeceğimiz çok boyutlu bir buluşmaya tanıklık ediyoruz." Mete, PIKTES+ Projesi'nin 2016'dan bu yana kesintisiz olarak yürütüldüğünü hatırlatarak, bu çalışmanın yalnızca bir uyum projesi olmaktan öte, eğitim temelli, kültürel zenginlikleri birleştiren bir vizyon taşıdığını ifade etti. Onun bu sözleri, projenin sadece göçmen çocuklara eğitim vermekle kalmayıp, aynı zamanda kültürel bir köprü kurma misyonuna sahip olduğunu gösterdi.
Programda selamlama konuşması yapan Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, birlik ve beraberlik ruhunu pekiştiren güçlü mesajlar verdi. Ökten, "Ecdadımızın miras bıraktığı köklerden geleceğe ilkesi doğrultusunda yürütülen bu projede, hep birlikte el ele, omuz omuza yürüyeceğiz," diyerek, Türkiye'nin köklü kültürel değerlerinden aldığı güçle geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğini vurguladı. Bu sözler, projenin milli ve kültürel değerlerle ne denli iç içe olduğunu gösterdi.
Etkinlik kapsamında, 2011 yılından itibaren yaşanan göç sürecine ışık tutan ve Türkiye'nin bu alandaki insani ve eğitim temelli yaklaşımını anlatan özel bir **"Belgesel Film"**in gösterimi yapıldı. Filmde öne çıkan "Diller Farklı, Amacımız Ortak: Eğitim", "Eğitimde Çocukların Kaybedecek Zamanı Yok", "Bütün Çocuklar Eğitim Almak Zorundalar" gibi temalar, izleyicilere göç olgusunun insani boyutunu ve eğitimin vazgeçilmezliğini bir kez daha hatırlattı.
Gösteri programının en etkileyici anlarından biri ise öğrencilerin sahnelediği "Umuda Yolculuk" adlı lirik dans performansı oldu. Bu duygusal anlatımla göç olgusunu sahneye taşıyan öğrenciler, izleyicilerden büyük alkış aldı. Dans, göçün getirdiği zorlukları, umudu ve yeni bir hayata başlama çabasını sanatsal bir dille ifade etti.
Program, Türkiye'nin farklı coğrafyalarından gelen yetenekli öğrencileri ve ekipleri de bir araya getirdi. Mersin, Gaziantep ve Kayseri'den gelen Halk Oyunları ekipleri ile Osmaniye, Samsun ve Bursa'dan katılan Türk Halk Müziği toplulukları sahne alarak izleyicilere görsel ve işitsel bir şölen sundu. Gösteriler boyunca, göçün bireyler üzerindeki etkileri, müziğin ve dansın evrensel dili aracılığıyla izleyicilere aktarıldı. Farklı yörelerin kültürel zenginlikleri, uyum temasını pekiştirerek sahneden salona yayıldı.
Bu anlamlı program, farklılıkların birer zenginlik olarak görüldüğü ve birlikte gelişmenin ön planda tutulduğu sosyal uyum anlayışının en güzel örneklerinden biri olarak katılımcıların hafızalarına kazındı. Millî Eğitim Bakanlığı, bu tür etkinliklerle toplumsal barışa ve kapsayıcı eğitime katkı sunmaya devam edeceğinin mesajını verdi.