Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, özel gereksinimli bireylerin istihdam ve üretim süreçlerine katılımını artırmak amacıyla yürüttüğü "Özel Eğitimde Mesleki Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında kritik bir adımı daha tamamladı. UNICEF iş birliğiyle hayata geçirilen projenin onuncu bölgesel eğitimi, 22-26 Aralık 2025 tarihleri arasında Bursa'da geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Bursa'da düzenlenen ve beş gün süren yoğun programda; özel eğitim meslek liseleri, meslek okulları, mesleki eğitim merkezleri (MESEM) ve mesleki teknik anadolu liselerinde görev yapan 72 kadrolu meslek öğretmeni bir araya geldi. Eğitimlerde, özel eğitim öğrencilerinin atölye ve sınıf ortamındaki bireysel ihtiyaçlarına yönelik öğretim yöntemlerinin uyarlanması ve modern tekniklerin mesleki eğitim süreçlerine entegrasyonu üzerine kapsamlı bir müfredat işlendi.
Eğitimler, alanında uzman akademisyenler tarafından teorik ve pratik modüller halinde sunuldu. Programa akademik vizyonlarıyla;
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Seray Olçay,
Osmangazi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Derya Genç Tosun,
Uludağ Üniversitesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Ceyda Turhan katkı sağladı.
Açılış törenine MEB Eğitim Politikaları Daire Başkanı Dr. Kader Arkan Sezgin ve Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer katılarak, mesleki eğitimin özel bireylerin toplumsal hayata tutunmasındaki hayati rolüne dikkat çektiler.
Bursa ayağıyla birlikte projenin kapsamı genişlerken, gözler Ocak 2026'da Gaziantep'te yapılacak bir sonraki eğitime çevrildi. Proje sonunda toplam 500 meslek öğretmeni, aldıkları bu nitelikli eğitimi mahalli kurslar aracılığıyla kendi bölgelerindeki meslektaşlarına aktaracak. Bu "çarpan etkisi" modeli sayesinde, özel eğitimde iyi uygulamaların Türkiye genelinde yaygınlaştırılması ve sistemin sürdürülebilir hale getirilmesi planlanıyor.
Bu proje sadece bir öğretmen eğitimi olmanın ötesinde, özel eğitim ihtiyacı olan gençlerin "tüketen" değil "üreten"bireyler olmasını hedefliyor. Mesleki yeterlilik kazanan özel bireylerin istihdam edilebilirliğinin artması, hem toplumsal kapsayıcılığı güçlendiriyor hem de Türkiye'nin mesleki eğitim yapısını daha nitelikli bir zemine taşıyor.