Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı Oğuz Özat, CİMER'in kuruluş amacından tamamen saptığını ve kamu görevlilerine karşı "ahlaksızca bir taciz mekanizması" haline geldiğini belirterek, "Bu işin cılkı çıkmıştır. Asılsız
ihbarlarla memurun onuruyla oynanıyor, iftira atana ise hiçbir yaptırım uygulanmıyor!" dedi.
Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı Oğuz Özat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden yapılan asılsız
şikayetlerin, devlet memurları için sistematik bir zorbalığa dönüştüğünü ifade etti. Özat, "CİMER Zorbalığı Son
Bulsun" başlığıyla yaptığı açıklamada, iyi niyetli bir vatandaş-devlet iletişim köprüsü olması gereken kurumun,
art niyetli kişilerce bir "iftira atma" aracına dönüştürüldüğünü savundu.
"Sınavdan 30 Alan Velinin İftirasıyla Öğretmen Soruşturma Geçiriyor"
Kamu hizmetinin her alanında bu sorunun yaşandığını belirten Özat, durumun vahametini çarpıcı örneklerle
gözler önüne serdi:
"Artık öyle bir noktaya geldik ki; sınavında 30 alan öğrencinin velisi, 'öğretmen çocuğuma taktı, beni taciz etti'
diye bir cümleyle CİMER'e yazıyor ve o öğretmen hakkında soruşturma açılıyor. Hastanede, yasal süresi içinde
değil de istediği an muayene olmak isteyen bir kişi, talebi karşılanmayınca 'doktor bana hakaret etti' diye
telefonu açıp CİMER'e asılsız bildirimde bulunuyor. Uyuşturucu bağımlısı bir şahıs, görevini yapan polisimizi
'polis beni dövdü' diye şikayet edebiliyor."
"Soruşturma, Stres, Görev Aksaması: Memurun Kaderi Bu Olamaz!"
Genel Başkan Oğuz Özat, asıl sorunun bu asılsız şikayetlerden sonra başladığını vurguladı. "Sonrasında ne
oluyor?" diye soran Özat, süreci şöyle özetledi: "Derhal bir soruşturma, bir inceleme furyası başlıyor. İhbarın
asılsız olduğu kanıtlanana kadar o memur, o öğretmen, o doktor, o polis aylarca süren bir stres ve kaygı
sarmalına giriyor. İtibarı zedeleniyor, mesleki motivasyonu yerle bir oluyor ve en önemlisi asıl görevi olan kamu
hizmeti aksıyor."
"İftira Atana Ne Yapılıyor? Hiçbir Şey!"
Sistemin en büyük açığının, asılsız ihbarda bulunanlara yönelik yaptırımsızlık olduğunu belirten Özat, tepkisini
sert bir dille gösterdi: "Peki, tüm bu süreci başlatan, memurun onuruyla oynayan, devleti meşgul eden bu asılsız
CİMER bildirimi sahibine, bu iftirayı atana ne yapılıyor? Kocaman bir HİÇBİR ŞEY! Bu durum, art niyetli kişileri
daha da cesaretlendirmektedir."
Eğitim Gücü Sen'den Net Çağrı: "Ya Kaldırılsın Ya Da Ceza Uygulansın!"
Eğitim Gücü Sen olarak bu zorbalığın derhal çözümlenmesini istediklerini belirten Oğuz Özat, yetkililere iki net
çözüm önerisi sundu:
"Bu işin başka bir yolu kalmamıştır. Ya memura zorbalık aracına dönüşen bu CİMER sistemi mevcut haliyle
kaldırılmalıdır ya da CİMER üzerinden asılsız, mesnetsiz bildirimde bulunan, kamu görevlisine alenen iftira atan
bildirim sahibine gerekli adli ve cezai yaptırımlar ivedilikle uygulanmalıdır. Eğitim Gücü Sen olarak, tüm kamu
çalışanlarının saygınlığını korumak adına bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız."