Yeni yıla sayılı günler kala, eğitim camiasının en hassas halkası olan ücretli öğretmenler için mali takvim netleşmeye başladı. 2026 yılının ilk günü olan 1 Ocak Perşembe, resmi tatil olması nedeniyle ücretli öğretmenlerin bordrosunda "ek ders kesintisi" olarak yankılanacak. Girdiği ders saati kadar ücret alan öğretmenler için bu durum, hem yılın ilk zammını görmek hem de tatil nedeniyle ciddi bir kayıp yaşamak anlamına geliyor. Peki, %18,5 oranındaki tahmini zamla birlikte bir günlük tatilin maliyeti kaç TL'ye yükseldi? 6 saatlik mesaisi olan bir öğretmenden neden 9 saatlik kesinti yapılıyor? İşte Ocak ayı sonunda hesaplara yansıyacak o rakamların tüm teknik detayları ve merak edilen hesaplama yöntemi...
Yılbaşı tatilinin resmi takvimde yer almasıyla birlikte, ücretli öğretmenlerin ek ders ödemelerine ilişkin kesinti detayları da netleşti. Milli Eğitim mevzuatı gereği, ücretli öğretmenlere yalnızca fiilen girdikleri ders saatleri üzerinden ödeme yapılması, tatil edilen günlerde ise herhangi bir ek ders ücreti ödenmemesi uygulaması bu yıl da devam edecek.
Ücretli öğretmenlerin ek ders ücretleri, girdikleri ders saatinin 1,5 katsayısı ile çarpılması ve ortaya çıkan toplamın saatlik ek ders ücretiyle hesaplanması esasına dayanıyor. Bu nedenle resmi tatiller, ücretli öğretmenler açısından doğrudan gelir kaybı anlamına geliyor.
Resmi tatil olarak ilan edilen 1 Ocak Perşembe günü nedeniyle ücretli öğretmenlere ek ders ücreti ödenmeyecek. Bu kapsamda, normal şartlarda bir günde 6 saat derse giren bir ücretli öğretmenin, o gün için toplam 9 saatlik ek ders hakkı tamamen kesilmiş olacak.
Mevcut saatlik ek ders ücretinin 141 TL olduğu dikkate alındığında, bir günlük kayıp 1.269 TL olarak hesaplanıyor. Bu tutar, yalnızca tek bir gün için yapılan kesintiyi ifade ediyor.
Ocak ayı itibarıyla ek ders ücretlerine yaklaşık yüzde 18,5 oranında artış yapılması beklendiğinden, yılbaşı tatiline denk gelen kesintiler de zamlı tutarlar üzerinden uygulanacak. Saatlik ek ders ücretinin 167 TL seviyesine yükselmesi halinde, 9 saatlik kesinti toplamda 1.503 TL'ye ulaşacak.
Bu durum, ücretli öğretmenlerin yılın ilk ayında maaşlarında beklenenden daha düşük bir ödeme ile karşılaşmasına neden olacak.
Söz konusu ek ders kesintileri, Ocak ayının son haftasında yapılan ek ders bordrolarına yansıtılacak. Ücretli öğretmenler, yılbaşı tatiline denk gelen bu kesintiyi maaş hesaplamaları sırasında net biçimde görebilecek.
Eğitim sendikaları ve öğretmenler ise uzun süredir, resmi tatillerde yaşanan bu gelir kaybının ücretli öğretmenler için ciddi bir mağduriyet oluşturduğunu dile getiriyor. Kadrolu öğretmenlerle ücretli öğretmenler arasındaki ödeme farkı, resmi tatil dönemlerinde bir kez daha belirgin hale geliyor.
Ücretli Öğretmen Neden Resmi Tatilde Ücret Alamıyor? (Mevzuat Analizi)
Ücretli öğretmenlerin resmi tatil günlerinde ek ders ücreti alamamasının temel nedeni, uygulamanın doğrudan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ek ders esaslarına dayanmasıdır.
Ücretli öğretmenler, hukuki statü olarak kadrolu ya da sözleşmeli öğretmen sayılmaz. Bu öğretmenler, ders saati karşılığı görevlendirilir ve maaş değil, yalnızca fiilen girdikleri dersler üzerinden ek ders ücreti alırlar.
Mevzuata göre;
Ücretli öğretmenlerin ödemesi "aylık" değil, saatliktir
Resmi tatil, kar tatili veya idari izin günlerinde fiili ders yapılmadığı için ödeme yapılmaz
"Derse girilmiş sayılma" uygulaması yalnızca kadrolu ve sözleşmeli öğretmenleri kapsar
Bu nedenle 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi resmi tatiller, ücretli öğretmenler açısından otomatik olarak ücretsiz gün anlamına gelir. Mevzuat, bu öğretmenlere herhangi bir telafi ya da denkleştirme hakkı tanımaz.
Kısacası sorun, tatilin kendisi değil; ücretli öğretmenliğin hukuki statüsüzlüğüdür.
Resmi tatiller, öğretmenler arasındaki statü farkını en net gösteren dönemlerdir. Aynı okulda, aynı sınıfta ders anlatan iki öğretmen, tatil günlerinde tamamen farklı muamele görür.
Aylık maaşını tam alır
Ek dersleri "derse girilmiş sayılarak" ödenir
Tatil, gelir kaybına yol açmaz
Sosyal güvenlik ve izin hakları kesintisizdir
Maaşı yoktur, yalnızca ek ders alır
Tatilde ek ders tamamen kesilir
Bir günlük tatil, 1.200–1.500 TL arası kayıp anlamına gelir
Gelir güvencesi yoktur
Bu tablo, özellikle resmi tatillerin yoğun olduğu aylarda ücretli öğretmenlerin gelirini dramatik biçimde düşürür. Yılbaşı, bayramlar ve ara tatiller, ücretli öğretmen için "dinlenme" değil, mecburi ücretsiz izin niteliği taşır.
Üstelik bu fark, öğretmenin performansından ya da isteğinden değil; yalnızca istihdam biçiminden kaynaklanır.
Resmi söylemde ücretli öğretmenlik hâlâ "geçici bir çözüm" olarak tanımlanıyor. Ancak sahadaki tablo bu tanımı çoktan boşa düşürmüş durumda.
Aynı öğretmenler yıllardır ücretli olarak çalışıyor, aynı derslere giriyor, aynı sorumluluğu alıyor ama aynı haklara sahip olamıyor. Resmi tatillerde yaşanan gelir kaybı, bu sistemin sadece bir sonucu; asıl sorun daha derinde.
Ücretli öğretmenlik;
Ne tam zamanlı istihdam
Ne güvenceli çalışma
Ne de adil ücret politikası sunuyor
Buna rağmen sistem ayakta tutuluyor, çünkü kadrolu istihdamın yerine ucuz ve esnek bir model olarak kullanılıyor. Resmi tatilde ücret ödenmemesi de bu yaklaşımın doğal sonucu.
Eğer ücretli öğretmenlik gerçekten geçici olsaydı;
Aynı kişiler yıllarca bu statüde kalmazdı
Resmi tatil, gelir kaybı anlamına gelmezdi
Eğitimde "eşit işe eşit ücret" ilkesi bu kadar açık ihlal edilmezdi
Bugün gelinen noktada ücretli öğretmenlik, geçici bir çözüm olmaktan çıkmış; kalıcı bir mağduriyet rejimine dönüşmüştür. Tatil günlerinde kesilen ücretler ise bu gerçeğin sadece görünen yüzüdür.