Öğretmenler en yıpratıcı işlerden biri olan öğretmenlik mesleğini yürüüyor. Her ne kadar dışarıdan öğretmenlik mesleğinin bu yıpratıcılığı fark edilmese de, öğretmenlik mesleği öğretmenleri oldukça fazla yıpratıyor.
Gerek ortalama 30 öğrenciyi küçücük bir sınıf içerisinde yönetme, gerek her biri ayrı yaşam tarzından gelen öğrencileri ortak kurallar çevresinde toplama gerekse tüm bunları yaparken öğrencilri sosyal, kültüren, zihinsel ve akademik olarak istendik düzeyde geliştirme öğretmenlere büyük yük yüklüyor. Bunların yanında farklı farklı velilerin müdahaleleri, sorunları da öğretmenleri yıpratıyor.
Tüm bunlara ek olarak, öğrencilerin yaşadığı sorunlar, acılar, travmalar da öğretmenleri kendi çocuklarında yaşanmış gibi etkiliyor. Burada yazamadığımız çok sayıda etmen de öğretmenleri oldukça fazla yıpratıyor. Bu nedenle de öğretmenlerin yıpranma payı ve buna bağlı olarak birkaç yıl erken emekli olma talepleri gündeme geliyor.
Mevcut mevzuatta öğretmenlere erken emeklilik ve yıpranma payı gibi bir imkan sağlanmıyor. Ancak 19 Milli Eğitim Şurası bu kunuyu da gündeme almış ve bir karar alınmıştı.
Yaklaşan 7. Toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde sendikalardan bu konusa bir açıklama gelmedi. Özellikle yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen tarafından yapılan başkanlar toplantısında öğretmenlerin yıpranma payı ve erken emeklilik konusu gündeme alınmadı. Türk Eğitim Sen'in de bu bağlamda henüz bir açıklaması olmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca düzenlenen 19. Milli Eğitim Şurası'nda oluşturulan Öğretmen Niteliğinin Arttırılması Komisyonu'nda, öğretmenlere her 4 yılda 1 yıl yıpranma payı verilmesi önerisi benimsendi. Düzenleme hayata geçtiğinde, yıpranma payı ile 20 yıl görev yapan öğretmen 5 yıl kazanacak. 5 yıl erken emekli olacak.
Öğretmenlerin bu taleplerini öğretmenlersitesi olarak gündeme getiriyor ve sendikaları şura kararını desteklemeye ve öğretmenlerin en doğal hakkı olan yıpranma payı konusunu 7. Toplu Sözleşme görüşmelerinde gündeme getirmeye davet ediyoruz.