KPSS'de Türkiye derecesi yapıp mülakat salonlarında elenen 1611 öğretmenin sessiz çığlığı Ankara'da yankılandı! 2023 puanıyla ilk 20 bin kişilik potaya giren ancak sözlü sınavlar sonrası saf dışı bırakılan mağdur öğretmenler, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ile bir araya gelerek son hukuki durumu masaya yatırdı. Mahkemelerin peş peşe verdiği "haklılık" kararlarına rağmen atama kapıları neden hala kapalı? MEB'in bu düğümü çözecek formülü ne? Adaletin tecelli etmesini bekleyen binlerce gencin umut dolu ancak bir o kadar da sitemkar mücadelesinin tüm detayları haberimizde...
KPSS Başarısı Atama İçin Yetmedi
2023 KPSS sonuçlarına göre ilk 20 bin içerisinde yer almasına rağmen mülakat aşamasında elenerek atanamayan öğretmenler, yaşadıkları mağduriyeti gündeme taşımaya devam ediyor. Bu kapsamda mülakat mağduru öğretmenler, 25 Aralık 2025 tarihinde Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ile bir araya geldi.
Gerçekleşen ziyarette, mülakat uygulamasının yarattığı belirsizlik, uzun süredir devam eden bekleyiş ve öğretmenlerin mesleki geleceklerine dair kaygıları ele alındı.
Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Talip Geylan, KPSS'de yüksek başarı göstermelerine rağmen mülakatlar nedeniyle atanamayan öğretmenlerin ciddi bir hak ihlaliyle karşı karşıya kaldığını vurguladı. Geylan, 2023 KPSS'de ilk 20 bine giren 1611 öğretmenin, yalnızca mülakat sonuçları nedeniyle atama hakkını kaybettiğini ifade etti.
Geylan, bu tablonun yalnızca bireysel değil, sistemin güvenilirliğini zedeleyen yapısal bir sorun olduğuna dikkat çekti.
Talip Geylan, mülakat sürecine karşı yargı yoluna başvuran öğretmenlerin önemli bir bölümünün mahkemeler tarafından haklı bulunduğunu hatırlattı. Alınan bu kararların kamu yönetimi açısından bağlayıcı ve yol gösterici olması gerektiğini belirten Geylan, yargı kararlarının fiilen karşılık bulmamasının yeni mağduriyetler doğurduğunu söyledi.
"Mahkemelerin verdiği kararlar ortadayken, bu sorunun hâlâ çözümsüz bırakılması kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı, Milli Eğitim Bakanlığı'na açık bir çağrıda bulunarak, mülakat mağduru öğretmenler için geçici değil, kalıcı ve net bir çözüm üretilmesi gerektiğini dile getirdi. Sürecin uzamasının öğretmenler üzerindeki psikolojik ve ekonomik baskıyı artırdığını belirten Geylan, belirsizliğin artık sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türk Eğitim-Sen'in mülakat mağduru öğretmenlerin sesi olmaya devam edeceğini belirten Talip Geylan, talepler karşılık bulana kadar her platformda mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Öğretmenlerin yalnız olmadığını vurgulayan Geylan, adaletin gecikmeden sağlanmasının hem eğitim sistemi hem de kamu vicdanı açısından zorunlu olduğunu dile getirdi.
Mülakat nedeniyle atanamayan öğretmenler, yıllardır süren bekleyişin son bulmasını, emeklerinin karşılığını almayı ve mesleklerine bir an önce kavuşmayı talep ediyor. Eğitim camiasında geniş yankı uyandıran bu dosyanın, önümüzdeki süreçte Bakanlık gündeminde daha güçlü şekilde yer alması bekleniyor.
Geçmiş Yıllardaki Mülakat Davalarıyla Karşılaştırma
Öğretmen atamalarında mülakat uygulaması, yalnızca 2023 KPSS ile sınırlı olmayan, son yıllarda giderek derinleşen bir tartışma alanı olarak öne çıkıyor. Özellikle 2020 ve 2021 KPSS süreçlerinde de benzer mağduriyet iddiaları gündeme gelmiş, çok sayıda öğretmen yargı yoluna başvurmuştu.
Geçmiş yıllarda açılan davalarda idare mahkemeleri, puanlama kriterlerinin şeffaf olmaması, jüri değerlendirmelerinin somut gerekçelere dayandırılamaması ve adaylar arasında nesnel karşılaştırma yapılmaması gerekçeleriyle çok sayıda yürütmeyi durdurma ve iptal kararı vermişti. Ancak bu kararlar çoğu zaman bireysel dosyalarla sınırlı kalmış, sistemin tamamını kapsayan yapısal bir değişikliğe dönüşmemişti.
2023 KPSS süreci ise önceki yıllardan farklı olarak, ilk 20 bin gibi yüksek başarı diliminde yer alan öğretmenlerin dahi mülakatla elenmesi nedeniyle daha geniş bir toplumsal ve sendikal tepkiye yol açtı. Bu yönüyle mevcut dosya, geçmiş yıllardaki davaların bir devamı olmanın ötesinde, mülakat sisteminin bütününü sorgulatan bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.
Mülakat mağduriyetleri konusunda yalnızca Türk Eğitim-Sen değil, farklı sendikalar da benzer talepler etrafında birleşmiş durumda. Öğretmen sendikalarının öne çıkan ortak talepleri şu başlıklarda toplanıyor:
Mülakatın tamamen kaldırılması veya etkisinin sembolik düzeye indirilmesi
Atamalarda KPSS puanının tek ve belirleyici kriter olması
Mülakat uygulanacaksa, kamera kaydı, yazılı tutanak ve objektif puanlama zorunluluğu getirilmesi
Yargı kararlarıyla haklı bulunan öğretmenler için gecikmeden telafi ataması yapılması
Mülakat mağduriyetine yol açan uygulamalar için mevzuat değişikliği yapılması
Sendikalar, mülakatın mevcut haliyle öğretmenler arasında güvensizlik yarattığını, liyakat algısını zedelediğini ve eğitim sistemine zarar verdiğini savunuyor.
KPSS, yıllardır "objektif ve ölçülebilir" bir eleme sistemi olarak savunuluyor. Ancak sınavda yüksek başarı gösteren binlerce öğretmenin, mülakat aşamasında elenmesi şu soruyu kaçınılmaz kılıyor: KPSS gerçekten belirleyici mi, yoksa sadece bir ön eleme mi?
Mahkemelerin haklı bulduğu dosyaların artmasına rağmen, idarenin sistemsel bir düzeltmeye gitmemesi, mülakat tartışmasını her yıl yeniden alevlendiriyor. Bu durum yalnızca atanamayan öğretmenleri değil, sınava hazırlanan yüz binlerce adayı da doğrudan etkiliyor.
Eğitim gibi toplumsal güvenin hayati olduğu bir alanda, belirsizlik ve adalet tartışmaları kalıcı hale gelirse, bedelini yalnızca öğretmenler değil, tüm eğitim sistemi öder. Bu nedenle gözler artık yeni açıklamalardan çok, somut ve kapsayıcı bir çözüm adımında..