Ankara Sincan'da bir lisede görevli beden eğitimi öğretmeni, okulun kız voleybol takımı mesajlaşma grubuna cinsel içerikli fotoğraflar göndererek öğrencileri taciz ettiği iddiasıyla tutuklandı. Toplumsal ve ahlaki değerleri derinden sarsan olay, eğitim kurumlarındaki öğrenci güvenliği meselesini bir kez daha gündeme taşıdı.
Ankara'nın Sincan ilçesindeki Yenikent İlksan Anadolu Lisesi'nde görevli olduğu belirtilen 52 yaşındaki beden eğitimi öğretmeni N.Ş., iddialara göre okulun kız voleybol takımının kullandığı mesajlaşma grubuna kendi cinsel organına ait uygunsuz görüntüleri gönderdi. Öğrenciler, kendilerine rehberlik etmesi beklenen bir eğitimciden gelen bu şoke edici içerikle karşı karşıya kaldı.
Durumu fark eden öğrencilerin aileleri vakit kaybetmeksizin okul yönetimine ve emniyet birimlerine şikâyette bulundu. Ailelerin hızlı tepkisi üzerine soruşturma başlatıldı.
Velilerin ihbarının ardından harekete geçen polis ekipleri, öğretmen N.Ş.'yi gözaltına aldı. Şüpheli öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından derhal görevinden uzaklaştırıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen N.Ş., çıkarıldığı mahkemece "cinsel taciz" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Öğretmen N.Ş.'nin ifadesinde, söz konusu görüntüleri sevgilisine göndermek isterken yanlışlıkla öğrenci grubuna paylaştığını öne sürdüğü öğrenildi. Ancak bu savunma, kamuoyunda ve veliler nezdinde inandırıcı bulunmadı. Olayla ilgili adli soruşturma titizlikle devam ederken, idari soruşturma da kapsamlı bir şekilde yürütülüyor.
Bu tür olaylar, yalnızca bir suç teşkil etmekle kalmayıp, öğretmenlik mesleğinin temelini oluşturan güven, sorumluluk ve ahlaki değerleri de ciddi biçimde zedelemektedir. Öğretmenler, toplumun en değerli varlığı olan çocukların ve gençlerin eğitiminden, gelişiminden ve güvenliğinden sorumlu olan kilit figürlerdir. Bir eğitimcinin, görevini kötüye kullanarak öğrencileri istismar etmesi, toplum vicdanında derin yaralar açmakta ve ebeveynlerin eğitim sistemine olan güvenini sarsmaktadır.
Eğitim kurumlarının, öğrencilerin psikolojik ve fiziksel güvenliğini sağlamak adına denetim mekanizmalarını güçlendirmesi ve bu tür suistimallere karşı sıfır tolerans politikası uygulaması gerektiği bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır.
Olayın mağduru olan öğrencilerin velileri, yaşananlar karşısında büyük bir öfke ve hayal kırıklığı içinde. Veliler, çocuklarının bu travmatik deneyim nedeniyle ciddi psikolojik etki altında kaldığını belirterek, adli sürecin sonuna kadar titizlikle takipçisi olacaklarını vurguladı.
Bir veli, "Kızım olayı gördükten sonra büyük bir şok yaşadı ve ağlayarak odasından çıktı. Çocuklarımızı güvenle gönderdiğimiz okulda böyle bir şey yaşanması bizi derinden sarstı," ifadelerini kullanırken, bazı velilerin öğretmenin daha önce de benzer davranışlarda bulunduğuna dair iddiaları ileri sürmesi, soruşturmanın derinleştirilmesi gerekliliğini ortaya koydu.
Olaydan etkilenen mağdur öğrencilerin emniyette ifadeleri alındı. Ailelerin talebi doğrultusunda, çocukların yaşadıkları travmanın etkilerini azaltmak ve iyileşmelerini sağlamak amacıyla psikolojik destek sürecinin derhal başlatılacağı bildirildi. Yetkililer, soruşturmanın devam ettiğini belirterek çocukların güvenliğinin öncelik olduğunu bir kez daha vurguladı.