Tarih: 10.09.2025 11:12

OECD'nin "Bir Bakışta Eğitim 2025" Raporunda Türkiye Zirvede

Facebook Twitter Linked-in

OECD'nin "Bir Bakışta Eğitim 2025" raporu, Türkiye'nin eğitim alanındaki kayda değer başarılarını ve OECD ortalamalarını geride bıraktığı alanları vurguluyor. Rapor, Türkiye'nin eğitimde kapsayıcılığı artırma ve genç nüfusu eğitime entegre etme konusundaki ilerlemesini ortaya koyuyor.

Eğitime Erişimde Önemli Artış

Türkiye'de okul öncesinden yükseköğretime kadar her kademede eğitime erişim arttı. Özellikle 3-5 yaş arası çocukların okullaşma oranındaki %26'lık artış, OECD ülkeleri arasında dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. 5 yaş grubunda okullaşma oranı %98'e ulaşarak OECD ortalamasını geride bıraktı. 15-19 yaş grubunda da okullaşma oranında önemli bir artış yaşanarak, %79'a ulaştı ve ABD ve İngiltere gibi ülkelerin seviyelerine yaklaşıldı. 25-34 yaş grubunda ortaöğretimi tamamlamayanların oranı ise önemli ölçüde azalarak %28'e düştü.

Yükseköğretimde Rekor Başarılar

Türkiye, yükseköğretimde okul terk oranlarında en düşük oranlardan birini sergiledi. Lisans programlarında ilk yıl okul terk oranı sadece %1 olarak kaydedildi. Öğrencilerin büyük çoğunluğu süresinde veya en geç 3 yıl içinde mezun olarak, OECD ortalamasının oldukça altında bir terk oranıyla başarı gösterdi. STEM ve sağlık alanlarındaki tamamlama oranları da OECD ortalamalarını aşarak Türkiye'nin bu alanlardaki gücünü kanıtladı. Kadın ve erkeklerde lisans tamamlama oranlarının da OECD ortalamasının üzerinde seyretmesi, eğitimde cinsiyet eşitliği konusunda da önemli adımlar atıldığını gösteriyor. Türkiye, uluslararası öğrencilerin sayısında da önemli bir artış yakalayarak küresel eğitimde daha görünür hale geldi.

Öğretmen Maaşları ve Sınıf Mevcutlarında İyileşme

Kamu kaynaklarından eğitime ayrılan payın OECD ortalamasının üzerinde olması, eğitime verilen önemin altını çiziyor. Türkiye, Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç gibi ülkelerle birlikte kamu yükseköğretim kurumlarında öğrenim ücreti almayan ülkeler arasında yer alıyor. Öğretmenlerin yıllık brüt başlangıç maaşları, satın alma gücü paritesine göre tüm kademelerde OECD ortalamalarını geçti. Son 10 yılda öğretmen maaşlarının reel olarak en fazla arttığı OECD ülkelerinden biri olması da dikkat çekici. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azalması ve Türkiye'nin en genç öğretmen profiline sahip ülkelerden biri olması, eğitim sisteminin daha dinamik bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor. İlkokul sınıf mevcutlarının OECD ortalamasıyla aynı seviyeye düşmesi de daha nitelikli bir eğitim ortamı sunulduğunun bir göstergesi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —