Tarih: 16.07.2025 13:32

Memur ve Emeklisini Bekleyen Acı Gerçek: Toplu Sözleşme Yine Mağduriyet Yaratacak Mı?

Facebook Twitter Linked-in

3 Temmuz 2025'te açıklanan enflasyon verileriyle birlikte memur ve memur emeklilerinin maaş zamları netleşti. Ancak toplu sözleşme sistemi nedeniyle memur emeklileri bir kez daha enflasyonun altında kalan artışlarla karşı karşıya kaldı. Seyyanen zam ve refah payı beklentileri boşa çıkarken, sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüyor. Milyonlarca memur ve memur emeklisinin merakla beklediği Temmuz ayı maaş zammı, 3 Temmuz Perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon verileriyle netleşecek. Ancak gelen ilk sinyaller ve mevcut toplu sözleşme sistemi, özellikle memur emeklileri için yeni bir hayal kırıklığının kapıda olduğunu gösteriyor. SSK ve Bağ-Kur emeklileri enflasyona göre zam alırken, memur emeklilerinin yıllardır süregelen mağduriyeti bu dönemde de devam edecek gibi görünüyor. İşte maaş farkları, zam oranları ve sistemin yarattığı eşitsizliğe dair tüm detaylar...


Toplu Sözleşme Yine Memur ve Emeklisini Mağdur Edecek Mi? Temmuz Zammı Öncesi Endişeler Tavan Yaptı!

Milyonlarca memur ve memur emeklisinin dört gözle beklediği 2025 yılı Temmuz ayı maaş zammı, 3 Temmuz Perşembe günü Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak Haziran ayı enflasyon verileriyle birlikte kesinlik kazanacak. Ancak şimdiden gelen sinyaller, mevcut toplu sözleşme düzenlemesinin özellikle memur emeklileri için yine büyük bir hayal kırıklığı yaratabileceği yönünde güçlü endişeleri beraberinde getiriyor.

Memur Emeklilerinin Yıllardır Süren Mağduriyeti Derinleşiyor

Sistemin mevcut işleyişine göre, SSK ve Bağ-Kur emeklileri maaşlarını doğrudan 6 aylık enflasyon oranına göre alırken, memur emeklileri ise çalışan memurların aldığı toplu sözleşme zammı + enflasyon farkı kadar maaş artışı elde edebiliyor. Bu temel farklılık, ne yazık ki yıllardır memur emeklileri açısından ciddi bir mağduriyete yol açıyor. Gazetelere gelen geri bildirimler ve sosyal medyadaki yoğun serzenişler, memur emeklilerinin yaşadığı derin hayal kırıklığını gözler önüne seriyor. Son 20 yılın en büyük kaybını yaşayan kesimlerin başında gelen memur emeklileri, bu durumu büyük ölçüde "toplu sözleşme sisteminin" maaş artışlarını sınırlayıcı etkisine bağlıyor. Geçtiğimiz yıllarda da benzer mağduriyetler yaşanmış, memur ve memur emeklileri, TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarının altında zam almak zorunda kalmıştı. Bu yıl da ne yazık ki farklı bir sonuç beklenmiyor.

Beklenen Zam Oranları ve Enflasyonun Gölgesi

TÜİK, Mayıs ayı enflasyonunu zaten açıklamış durumda. Böylece 5 aylık enflasyon verisi netleşti ve Temmuz zammı beklentileri de şekillenmeye başladı. Şu anki verilere göre:

SSK, Bağ-Kur ve diğer sandıklardan emekli olanların tahmini zam oranı: %15,09

Memur ve memur emeklilerinin tahmini zam oranı (toplu sözleşme kapsamında): %14,01

Piyasa beklentilerine göre Haziran enflasyonunun %1,6 civarında gerçekleşmesi öngörülüyor. Eğer bu tahmin gerçekleşirse, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı %16'ya yaklaşırken, memur emeklileri yine %15'te kalarak enflasyonun gerisinde bir artışla karşı karşıya kalacaklar.

Seyyanen Zamın Acı Faturası ve Maaş Uçurumu

Geçmişte memur emeklileri ile çalışan memurlar arasında maaş bağları kurulmuşken, bu önemli bağ 2023 yılında yapılan seyyanen zam ile kopmuştu. 16 bin TL'nin üzerindeki seyyanen artış, yalnızca çalışan memurlara verilirken, memur emeklileri bu önemli zamdan kapsam dışı bırakıldı. Ne yazık ki bu fark bugüne kadar kapanmadığı gibi, maaş farkı giderek büyüyor. Şu anda en düşük memur maaşı 36 bin TL'yi aşarken, memur emeklisinin en düşük maaşı 19 bin 616 TL seviyesinde kalmış durumda. Aradaki bu derin uçurum, yapılan her zamla daha da derinleşiyor.

Refah Payı ve Eşitleme Beklentisi Boşa Çıkıyor

SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2024 Ocak ayında yapılan eşitleme ve ilave artışlardan memur emeklileri yine faydalanamamıştı. Ne yazık ki, Temmuz ayında da bir refah payı ya da eşitleme yapılması öngörülmüyor. Bu durum da memur emeklilerinin zam beklentilerini boşa çıkaracak gibi görünüyor.

Mevcut sistemde devam edilirse, önümüzdeki birkaç yıl içinde 10 yıl prim ödeyen SSK emeklisiyle, 25-30 yıl hizmet vermiş bir memur emeklisinin maaşlarının birbirine eşitleneceği kaçınılmaz bir gerçek olarak öne çıkıyor. Bu durum, toplu sözleşme sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki çağrıları daha da güçlendiriyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —