Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından hazırlanan yeni düzenleme, çalışanlardan %3 oranında maaş kesintisi öngörüyor. AK Parti tarafından hazırlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) taslağına ilişkin detaylar netleşmeye başladı. Yakın zamanda Meclis gündemine gelmesi beklenen bu düzenleme, özel sektörde çalışan milyonlarca kişiyi doğrudan ilgilendiriyor. Yeni sistemle birlikte, tüm özel sektör çalışanlarının brüt maaşlarından her ay yüzde 3 oranında zorunlu bir kesinti yapılması öngörülüyor. Bu kesintiye, aynı oranda işveren katkısı ve devlet desteği de eklenecek, böylece emeklilik döneminde çalışanlara "ikinci bir maaş" vaadi sunulacak.
Mevcut Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile benzerlikler taşıyan TES, "Karma TES" (zorunlu) ve "İsteğe Bağlı TES" (gönüllü) olmak üzere iki ana seçenekle sunulacak. Ancak taslağın en çok tartışılan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran maddesi, çalışanların rızası dışında brüt maaşlarından yapılacak zorunlu kesinti. Brüt maaşın yüzde 3'üne tekabül eden bu miktar, her ay otomatik olarak çalışanların maaşlarından tahsil edilecek.
Sisteme işverenlerin de eşit oranda katkı sağlaması zorunlu olacak. Ayrıca, tıpkı BES'te olduğu gibi devlet katkısı da devreye girecek. Bu üçlü katkı mekanizmasıyla, çalışanların emeklilikte mevcut maaşlarına ek olarak ikinci bir gelir elde etmeleri hedefleniyor. Sistemde kalma süresi en az 10 yıl olarak belirlenirken, katılımcılar 55 yaşını doldurduklarında biriken tutarı ister toplu ödeme şeklinde alabilecek, isterlerse maaş gibi düzenli aylık ödemelere geçiş yapabilecekler.
Yüksek enflasyonun alım gücünü düşürdüğü bir dönemde, milyonlarca çalışan bu zorunlu kesinti uygulamasına büyük tepki gösteriyor. Özellikle geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlar, maaşlarından rızaları dışında kesinti yapılmasını "zorunlu yoksullaşma" olarak nitelendiriyor. Prof. Dr. Aziz Çelik gibi uzmanlar ise TES'i "kıdem tazminatına yönelik bir müdahale" olarak değerlendirirken, kamuoyunda "maaş gaspı" tartışmaları alevlenmiş durumda.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğu belirtilen yasa teklifinin Meclis'e gelmesiyle birlikte, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının ve muhalefet partilerinin sert tepkileriyle karşılaşılması bekleniyor. Bu önemli düzenleme, önümüzdeki süreçte Türkiye'nin gündemini meşgul edecek ana konuların başında yer alacak.