Türkiye'deki zorunlu lise eğitiminin yapısını değiştirmeyi amaçlayan ve heyecanla beklenen kapsamlı değerlendirme raporu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulmasına rağmen, kritik bir engelle karşılaştı. Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu'nun (EÖPK), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan bu teklife olumlu görüş bildirmediği öğrenildi. Bu gelişme, lise reformunun beklenen uygulama takvimini sarsarak kararın 2026-2027 eğitim-öğretim yılına kalma ihtimalini güçlendirdi.
Kurul, "Yeni Sorunlar Doğurabilir" Endişesiyle Yaklaştı
EÖPK, MEB yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantıda, lise eğitiminin yeniden yapılandırılması konusunu detaylıca ele aldı. Kurul, mevcut 4+4+4 sisteminin lise aşamasında yarattığı aksaklıkları gidermeyi hedefleyen 2+2 ve 3+1 gibi kısaltılmış zorunlu eğitim modellerini inceledi. Ancak kulislere yansıyan bilgilere göre, Kurul, sunulan çalışmanın eğitim sisteminde yeni sorunlar ve belirsizlikler yaratabileceği endişesiyle teklife olumlu bir yaklaşım sergilemedi.
Önerilen Kısaltılmış Süre Modelleri Askıda
Raporda öne çıkan ve zorunlu lise süresini kısaltmayı öngören modeller şunlardı:
2+2 Modeli: Lise eğitimini iki zorunlu temel yıl ve iki seçmeli alan (akademik/mesleki) yılına bölmek. Bu sistem, öğrencilerin ilk iki yılın sonunda temel lise diploması alıp erken yönlendirilmesini amaçlıyordu.
3+1 Modeli: Toplam zorunlu eğitim süresini 11 yıla indirmeyi ve lise eğitiminin bir kısmını isteğe bağlı hale getirmeyi hedefliyordu.
Bu modellerin, öğrencileri haftalık 40 ders saati gibi yoğunluktan kurtararak okullardan soğumasını engellemesi ve sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu mesleki eğitime erken yönlendirmesi bekleniyordu.
Süreç Uzuyor: Karar En Erken 2026'da Uygulanabilir
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, daha önceki açıklamalarında raporun bu yıl içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacağını ve siyasi irade onaylarsa kararın 2025 yılı bitmeden alınabileceğini ifade etmişti. Ancak, EÖPK'dan gelen olumsuz görüş, sürecin uzamasına neden oldu. Zorunlu eğitim süresini değiştiren köklü bir reformun kanuni düzenleme gerektirmesi sebebiyle, Cumhurbaşkanı'ndan onay çıksa bile teklifin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yasalaşması gerekiyor. Bu durum, yeni sistemin uygulamaya geçişinin en erken 2026-2027 eğitim-öğretim yılınasarkabileceği anlamına geliyor.