Milli Eğitim Bakanlığı, ortaokul müfredatında köklü bir değişikliğe gitti. "Çoklu yabancı dil uygulamaları" kapsamında 5. ve 6. sınıflarda zorunlu olan Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi kaldırıldı. Veliler, çocuklarının dijital becerilerden mahrum kalmasından endişeli.
Geleceğin meslekleri için büyük önem taşıyan kodlama ve yazılım eğitiminin müfredattan çıkarılması, veliler arasında büyük bir endişeye neden oldu. Aileler, çocuklarının dijital becerilerden mahrum kalmaması için çözüm arayışına girdi ve bu durum eğitimde yeni bir fırsat eşitsizliği tartışmasını başlattı.
MEB'den Yeni Müfredat Düzenlemesi: Yabancı Dil Güçleniyor, Bilişim Dersi Geri Planda Kalıyor
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yabancı dil eğitimine öncelik veren yeni bir model çerçevesinde ortaokul müfredatında dikkat çeken bir değişikliğe gitti. "Çoklu yabancı dil uygulamaları" adı verilen sistemle birlikte, 5. ve 6. sınıflarda zorunlu olarak okutulan Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi programdan çıkarıldı.
Geçtiğimiz yıl bazı illerde pilot olarak uygulanan ve bu eğitim-öğretim yılında 81 ilde yaygınlaştırılan proje, öğrencilere İngilizce'nin yanı sıra ikinci yabancı dil olarak Almanca öğretmeyi hedefliyor. Ancak bu uygulama, teknoloji ve yazılım eğitiminin temelini oluşturan bilişim dersinin geri plana itilmesine yol açtı. Yeni düzenlemeye göre bilişim dersi sadece 8. sınıfta haftada 2 saat okutulacak.
Dijital dönüşümün hızla ilerlediği çağımızda, kodlama, yazılım ve dijital okuryazarlık temel beceriler arasında görülüyor. Bu nedenle birçok veli, MEB'in kararına tepki gösterdi. Veliler, devlet okullarında kaldırılan dersin eksikliğini gidermek için özel kurslara yönelmek zorunda kalıyor.
Özellikle robotik kodlama ve yazılım kursları, son dönemde yoğun talep görmeye başladı. Ancak aylık binlerce lirayı bulan kurs ücretleri, aileler için ciddi bir mali yük oluşturuyor. Ekonomik durumu iyi olan veliler bu açığı kapatabilirken, imkânı olmayan öğrencilerin geride kalması eğitimde fırsat eşitliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Eğitim uzmanları, bilişim dersinin kaldırılmasının uzun vadede Türkiye'nin dijital dönüşüm hedeflerini olumsuz etkileyebileceğini savunuyor.
"Bugün dünyanın birçok gelişmiş ülkesi, bilgisayar bilimleri ve kodlama derslerini ilkokul seviyesinden itibaren zorunlu hale getiriyor. Türkiye'de tam tersi bir adım atılması, öğrencilerin rekabet gücünü azaltabilir."
Uzmanlar, yabancı dil eğitiminin önemini kabul etmekle birlikte, bilişim ve yazılım derslerinin de en az yabancı dil kadar kritik olduğunu vurguluyor.
Dünya genelinde eğitim sistemleri, STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarına büyük yatırım yaparken Türkiye'de bu alanın geri plana itilmesi dikkat çekiyor. Örneğin:
İngiltere ve Estonya, kodlama derslerini ilkokul 1. sınıftan itibaren zorunlu hale getirdi.
ABD'de birçok eyalet, bilgisayar bilimlerini lise mezuniyet şartı olarak kabul ediyor.
Almanya ve Finlandiya ise bilişimi yabancı dille eş zamanlı geliştiren müfredatlarla öne çıkıyor.
Türkiye'de bilişim derslerinin ortaokulun ilk yıllarından çıkarılması, "dijital çağa hazırlıksız nesiller" kaygısını artırıyor.
MEB'in yabancı dil odaklı yeni modeli, bir yandan dil becerilerini güçlendirme fırsatı sunarken, diğer yandan bilişim derslerinin geriye itilmesi nedeniyle yoğun tartışmalara yol açtı. Eğitim sendikaları, veliler ve uzmanlar, kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde bu düzenlemenin, öğrencilerin akademik ve dijital gelişimine nasıl yansıyacağı merak ediliyor.