Milli Eğitim Bakanlığı, sosyal medyada "mavi tik" sahibi olan ve yüksek takipçi sayısına ulaşan öğretmenleri mercek altına aldı. Kamu hizmetini aksattığı ve memuriyet vakarına aykırı davrandığı tespit edilen eğitimciler için "meslekten çıkarma" dahil en ağır disiplin cezaları uygulanacak.
Okullarda sınıfları, MEB'in, devletin kurumlarını şahsi stüdyosu gibi kullanan, ders görevini yerine getirmesi gerekirken sınıfta ders yerine takipçileri için etkinlik hazırlayan ve tüm bunları yapmakla birlikte görüntülerinin paylaşılması yasak olan çocukları adeta materyal gibi kullanarak suç işleyen öğretmenler için korkulu günler geliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), son dönemde sayıları hızla artan ve "fenomen öğretmen" olarak adlandırılan kamu personeline yönelik geniş kapsamlı bir denetim süreci başlattı. Özellikle 10 bin ve üzeri takipçisi bulunan hesapları inceleyen bakanlık, eğitim-öğretim mesaisini kişisel içerik üretimine ayıran öğretmenlere karşı tavizsiz bir disiplin politikası izleyecek.
Bakanlık kaynaklarından sızan bilgilere göre, bazı öğretmenlerin asli görevleri olan sınıf içi faaliyetlerden ziyade, sosyal medya etkileşimlerini artırmaya odaklandıkları tespit edildi. Bu durumun hem öğrencilerin eğitim hakkını gasp ettiği hem de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan "devlet memuru vakarı" ilkesini zedelediği vurgulanıyor.
Yapılacak incelemeler sonucunda, mevzuata aykırı hareket ettiği belirlenen öğretmenler için 657 sayılı kanun kapsamında kademeli bir ceza cetveli uygulanacak. İhlalin boyutuna göre uygulanacak yaptırımlar şu şekilde sıralanıyor:
Uyarma ve Kınama: İlk aşamadaki hafif ihlaller için uygulanacak.
Aylıktan Kesme: Sosyal medya üzerinden kazanç sağladığı veya mesai ihlali yaptığı saptananlara ekonomik yaptırım gelecek.
Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Kariyer basamaklarında ciddi bir engel teşkil edecek.
Memuriyetten Çıkarma: Mesaisinin büyük bölümünü fenomenlik faaliyetlerine ayıran ve kamu hizmetini ciddi şekilde aksatanlar için en ağır yaptırım olan "görevden el çektirme" kararı verilebilecek.
MEB'in bu adımı, eğitim camiasında disiplini yeniden tesis etme ve dijital mecralardaki "ticari-kişisel" faaliyetlerin kamu görevinin önüne geçmesini engelleme hamlesi olarak değerlendiriliyor.