İzmir'de 2018 yılında bir inşaat şantiyesinde ölü bulunan Dorukhan Büyükışık (26) davasında, 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan 5 şüpheli ilk kez hakim karşısına çıktı. Acılı baba, emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, duruşmada yaptığı çarpıcı açıklamada, "Oğlum işkence görmüş ve saatlerce ağlamış. Darbeyi aldıktan sonra 2.5-3 saat can çekişmiş" diyerek cinayet iddialarını bir kez daha güçlendirdi.
Emekli Tümgeneral'den Yürek Burkan İddialar: "Oğlum Dorukhan İşkence Gördü, 3 Saat Can Çekişti!"
İzmir'in 2018 yılından bu yana kamuoyunu yakından ilgilendiren Dorukhan Büyükışık'ın şüpheli ölüm davası, İzmir 21'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Başlangıçta 'intihar' olarak kaydedilen ancak emekli Tümgeneral baba Ethem Büyükışık'ın yılmayan mücadelesiyle yeniden açılan dosyada, 5 şüpheli 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Dorukhan Büyükışık'ın ölümünün, sırt bölgesine sert ve etkili bir aletle vurulması sonucu gerçekleşmiş olabileceği ve cesedin sonradan şantiye alanına getirilmiş olabileceğine dair önemli bulgulara yer verildi. Cinayet davasında şantiyede bekçi olarak görev yapan H.K., H.A., T.Ç., B.Ç. ile yakındaki bekçi A.G. tutuksuz olarak yargılanıyor.
Öte yandan, olayda delil toplama sürecinde 'görevi kötüye kullanma' suçundan 8 polis memuru hakkında da ayrıca İzmir 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmış durumda.
Duruşmada söz alan baba Ethem Büyükışık, hazırladığı slayt sunumuyla sanıkların ve polislerin ihmallerine dikkat çekti. Oğlunun öldürülmeden önce yaşadığı acıyı gözler önüne seren Büyükışık, şok edici detayları paylaştı:
İşkence İddiası: "Oğlum işkence görmüş ve saatlerce ağlamış. Ağlamaktan gözlerinin kenarlarında tuz birikmiş."
Can Çekişme Süresi: "Darbeyi aldıktan sonra 2.5-3 saat can çekişmiş."
Delil İddiaları: Olayın ardından kamera kayıtlarının yok edildiğini ve polislerin olay yerine savcıdan önce gelerek kulübede toplantı yaptıklarını iddia etti. "Katili bulmak isteselerdi, kayıt cihazlarını sarıp sarmalarlardı" dedi.
Büyükışık, ayrıca cinayetten sonraki 7 saat boyunca kimsenin polisi aramadığını, sadece inşaat sahiplerinden birinin dönemin İlçe Emniyet Müdürü'nü aradığını söyledi.
Mahkemede savunma yapan tutuksuz sanıklar ise cinayet suçlamalarını reddetti.
Bekçi H.K. ve B.Ç., gece 00.30 sıralarında 'Pat' diye bir ses duyduklarını ancak kontrol ettiklerinde bir şey bulamadıklarını savundu.
Bekçi H.A. ise devriye atarken yüksek bir insan bağırma sesi duyduğunu itiraf etti ve savcının sorusu üzerine, "Dayak yiyen, canı yanan insan bağırır. Bir bağırdı sonra ses kesildi" şeklinde ifade verdi.
Anne Nihal Büyükışık da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Neden ambulans çağrılmamış? Neden gencecik bir çocuğun canı yok sayılıyor? O gece ne olduysa itiraf etsinler" diyerek isyan etti.
Ailenin avukatları, soruşturmanın genişletilmesi ve sanıkların tutuklanması talebinde bulundu. Ancak Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut durumlarının devamına hükmederek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine ve tanıkların dinlenilmesine karar verdi. Duruşma 13 Şubat 2026 tarihine ertelendi.
Duruşma sonrası açıklama yapan Ethem Büyükışık, katillerin tutuklanmamasını anlamadığını belirterek, olayda ihmali olan herkesin yargı önüne çıkması için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.