Tarih: 08.07.2025 15:49

Eğitim İş 8. Toplu Sözleşme Taleplerini MEB Önünde Eçıkladı

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim-İş Sendikası ve bağlı olduğu konfederasyon Birleşik Kamu-İş, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde taleplerini yüksek sesle dile getirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde bir basın açıklaması düzenledi. Genel Başkan Kadem Özbay'ın liderliğindeki eyleme, konfederasyon ve sendikanın üst düzey yöneticileri ile çok sayıda eğitim emekçisi katılım sağladı. Açıklamada, ekonomik zorluklar, güvencesiz istihdam modelleri ve eğitimdeki dönüşüm politikaları sert bir dille eleştirildi.

 

Güçlü Katılımla Ortak Ses: Hak Mücadelesi Başladı

 

8 Temmuz 2025 Salı günü, saat 14.00'te Milli Eğitim Bakanlığı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay başta olmak üzere Genel Sekreter Seher Ergin, Genel Mali Sekreter Doğan Dağdelen, Genel Örgütlenme Sekreteri Bülent Metin, Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreteri Yeliz Toy, Genel Eğitim Sekreteri Veli Fırat Şimşek ve Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Hüseyin Selçuk katıldı.

Ayrıca, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım ve MYK üyeleri ile bağlı sendikaların MYK üyeleri, şube ve il temsilcilik başkanları da alanda yer alarak eğitim emekçilerinin mücadelesine destek verdi.

 

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay'dan Çarpıcı Açıklamalar

 

Basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, 1 Ağustos itibarıyla başlayacak olan 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin, sadece bir ücret pazarlığı olmadığını vurguladı. Özbay, bu sürecin, "emeği yıllardır görmezden gelinen, sesi bastırılan eğitim emekçilerinin kaderini belirleyecek bir mücadele anı" olduğunu ifade etti.

Özbay'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar ve sendikanın talepleri şöyleydi:

Ekonomik Sefalet Vurgusu: "Bugün öğretmenlerimizin, akademisyenlerimizin, memurlarımızın maruz kaldığı sefaleti haykırmak, yok sayılan haklarımızı yeniden talep etmek, susturulmaya çalışılan sesimizi gür biçimde duyurmak için bir aradayız, buradayız!" diyen Özbay, Birleşik Kamu-İş'in Haziran 2025 verilerine göre açlık sınırının 27.415 TL, yoksulluk sınırının ise 83.859 TL olduğunu hatırlatarak, eğitim emekçilerinin bu ücretlerle geçinemediğini belirtti. Öğretmenlerin %90'ının kredi kartı borcu ve ek işlerle hayatta kalmaya çalıştığını ifade etti.

Güvencesiz İstihdama Son: Sendikanın öncelikli taleplerinden biri olarak, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam modellerinin tarihe karışması, kadrolu, güvenceli ve insanca yaşanabilir ücretli istihdamın esas olması gerektiği vurgulandı.

Mali ve Sosyal Haklar: 14.765 TL kira desteği, 264 TL yemek yardımı, ulaşım ve kreş desteğinin derhal sağlanması talep edildi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu: Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi, kariyer basamakları uygulamasının kaldırılması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesi çağrısı yapıldı.

Akademik Özgürlük ve Mobbing: Üniversite rektörlerinin seçimle belirlenmesi, mobbing komisyonlarının kurulması ve sendika temsilcilerinin bu komisyonlarda yer alması talep edildi.

Diğer Talepler: Engelli memurlara bir derece verilmesi, doğum sonrası analık izin süresinin 24 aylık ücretli izin hakkı olarak düzenlenmesi ve insan onuruna yakışır emeklilik ücreti sağlanması da talep edilen maddeler arasındaydı.

Eğitim Politikalarına Sert Eleştiri: Özbay, AKP iktidarının eğitim politikalarını eleştirerek, eğitimin dinselleştirilmesi, yandaş vakıf protokolleri, mülakat kılıfı altında siyasi kadrolaşma, ÇEDES projeleri ve MESEM'ler aracılığıyla çocukların ucuz iş gücü haline getirilmesine karşı olduklarını belirtti. "Bizim bu yalanlara karnımız tok!" diyerek iktidara seslendi.

Toplu Sözleşme Mesajı: Özbay, "Bu toplu sözleşme masası da göstermelik, kararlar çoktan sarayda yazılmıştır. O masaya oturan memur temsilcilerinin elini değil, yüreğini görmek istiyoruz!" ifadeleriyle sendikalara da mesaj verdi. "Grev hakkı olmadan toplu sözleşme OLMAZ!" diyerek grev hakkının önemine dikkat çekti.

 

Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım: "Bu Dönem Artık Masada Birleşik Kamu-İş Var!"

 

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım da basın açıklamasında söz alarak, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS)'un kuruluşunun 60. yıl dönümünü ve Fakir Baykurt'un mücadele mirasını selamladıklarını belirtti.

Yıldırım'ın konuşmasından bazı önemli başlıklar:

TÖS Mirası: TÖS'ün laik ve bilimsel eğitimin savunucusu, halktan, emekten ve aydınlanmadan yana bir sendikal bilinç taşıdığını vurguladı.

Eğitim Sistemindeki Değişim: Son 23 yılda eğitim sisteminin siyasi iktidarın ideolojik yönelimine göre şekillendirildiği, laiklik ilkesinden uzaklaşıldığı ve kamusal kaynakların özel sektör ile dini vakıflara aktarıldığı eleştirisinde bulundu.

Konfederasyonun Gücü: Pazar günü Resmî Gazete'de yayımlanan verilere göre Birleşik Kamu-İş'in Türkiye'nin en büyük üçüncü kamu görevlileri sendika konfederasyonu olduğunu ve bu başarının örgütlü mücadelenin eseri olduğunu ifade etti.

TÜİK Verilerine Tepki: TÜİK tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon verilerinin (%1,37 aylık, %35,05 yıllık) kamu emekçisinin yaşadığı gerçek yoksulluğu yansıtmadığını, TÜİK'in iktidarın propaganda aracı haline geldiğini savundu.

Yetkili Konfederasyona Eleştiri: Önceki 7 dönemde toplu sözleşme masasında yer alan yetkili konfederasyon MEMUR-SEN'i, iktidarın memuru gibi hareket etmekle eleştirerek, "Masada bulunan diğer konfederasyonların da mücadelede etkisizliği de emekçilere yoksulluk ve çaresizlik dışında hiçbir şey sunmamıştır" dedi.

Yeni Dönem Mesajı: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en düşük memur maaşı açıklamasını bir başarı olarak sunmasını "tiyatro" olarak nitelendiren Yıldırım, "8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, diğer 7 dönem gibi olmayacak. Bu dönem artık masada Birleşik Kamu-İş var!" diyerek, kamu emekçisinin gerçek sorunlarını her alanda dile getireceklerini vurguladı.

Basın açıklaması, "Yaşasın laik, bilimsel, kamusal eğitim!", "Yaşasın Eğitim-İş!", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz!" sloganlarıyla sona erdi. Eğitim emekçilerinin hak arayışı, 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci boyunca devam edecek gibi görünüyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —