Eğitim-Bir-Sen'in hukuki mücadelesi meyvesini verdi. Sendikanın açtığı kritik davada Danıştay, Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 1 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Eğitim Müfettişleri Yönetmeliği'nin bazı temel hükümlerini hukuka aykırı bularak iptal etti. Bu karar, yüz binlerce öğretmenin mesleki uygulamalarına ve okul yönetimlerinin özerkliğine doğrudan etki edecek nitelikte.
Eğitim-Bir-Sen, Yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve nihayetinde iptali için Danıştay'a başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, eğitim denetim sistemini yeniden şekillendirecek üç önemli maddeyi mevzuattan çıkardı:
Öğretmenlerin Ders Denetimine Tabi Tutulması Hükmü Son Buldu: Yönetmelikteki, müfettişlerin doğrudan sınıflara girerek öğretmenlerin ders performansını denetlemesi ve değerlendirmesi zorunluluğu iptal edildi. Bu karar, öğretmenlerin sürekli bir denetim baskısı altında çalışma pratiğini sonlandırarak, mesleki gelişimlerinin destekleyici yöntemlerle yapılmasının önünü açtı.
Eğitim Kurumlarının Özdeğerlendirme Baskısı Kalktı: Okul yönetimlerinin belirli standartlara göre özdeğerlendirme yapma zorunluluğu iptal edildi. Sendika, bu zorunluluğun okulların üzerindeki bürokratik yükü artırdığını ve yerel ihtiyaçlardan bağımsız bir raporlama dayattığını savunuyordu. Danıştay kararı, okulların kendilerini değerlendirme mekanizmasının zorunlu olmaktan çıkarılmasını sağladı.
Özel Hukuk Kişilerinden Bilgi Talep Yetkisine Sınır Geldi: Yönetmeliğin, eğitim müfettişlerine özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerden her türlü bilgi ve belgeyi talep etme yetkisi veren hükmü de iptal edildi. Bu geniş yetkinin hukuki sınırları aştığı tespitiyle, müfettişlerin yetki alanı yeniden daraltıldı ve üçüncü kişilerin veri güvenliği ile hakları koruma altına alındı.
Eğitim-Bir-Sen, bu kararın sadece sendikal bir zafer değil, aynı zamanda eğitim denetiminin evrensel standartlara ve hukukun üstünlüğüne uygun hale getirilmesi yolunda atılmış dev bir adım olduğunu vurguladı. İptal edilen hükümler, MEB'in denetim anlayışını ve Yönetmeliği hızla yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılacak. Bu karar, eğitim sistemindeki denetim kültürünün baskıdan rehberliğe doğru kayması yönünde önemli bir eşik olarak kabul ediliyor.