Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 80'i aştığını vurgulayan Erdoğan, "Barış istiyorsan caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak zorundasın" diyerek güçlü bir savunma sanayiinin önemine dikkat çekti.
IDEF 2025'e Büyük İlgi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fuara gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu yıl 17'ncisini düzenliyoruz. Bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne burada tanıklık ediyoruz. Fuarımıza olan ilginin her geçen yıl artmasından büyük bir kıvanç ve onur duyuyoruz" ifadelerini kullandı. Fuarın, 99 ülke ve uluslararası kuruluştan 937 heyet üyesini ağırladığını, binin üzerinde yerli ve 400'ün üzerinde yabancı firmanın ürünlerini sergilediğini belirten Erdoğan, 120 bini aşkın profesyonel ziyaretçi beklendiğini kaydetti.
Erdoğan, IDEF 2025'in sadece bir alışveriş platformu olmadığını, kazan-kazan temelinde uzun vadeli ortaklıklar tesis etme fırsatı sunduğunu ve Türkiye'nin çok yönlü işbirliklerine açık olduğunu vurguladı.
İstanbul, Türkiye – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 80'i aştığını vurgulayan Erdoğan, "Barış istiyorsan caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak zorundasın" diyerek güçlü bir savunma sanayiinin önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fuara gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu yıl 17'ncisini düzenliyoruz. Bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne burada tanıklık ediyoruz. Fuarımıza olan ilginin her geçen yıl artmasından büyük bir kıvanç ve onur duyuyoruz" ifadelerini kullandı. Fuarın, 99 ülke ve uluslararası kuruluştan 937 heyet üyesini ağırladığını, binin üzerinde yerli ve 400'ün üzerinde yabancı firmanın ürünlerini sergilediğini belirten Erdoğan, 120 bini aşkın profesyonel ziyaretçi beklendiğini kaydetti.
Erdoğan, IDEF 2025'in sadece bir alışveriş platformu olmadığını, kazan-kazan temelinde uzun vadeli ortaklıklar tesis etme fırsatı sunduğunu ve Türkiye'nin çok yönlü işbirliklerine açık olduğunu vurguladı.
Konuşmasında mevcut küresel durumu değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, güç dengelerinin yeniden belirlendiği ve uluslararası rekabetin arttığı bir dönemden geçildiğini belirtti. "Haklının güçlü olduğu değil, güçlünün haklı olduğu bir tarz hızla kanıksanıyor. Uluslararası mekanizmalar ise kendilerinden beklenen görevi icra edemiyor" diyen Erdoğan, Türkiye'nin bu yeni statükonun etkilerini en çok hisseden ülkelerden biri olduğunu ifade etti.
Erdoğan, Gazze'den Suriye'ye, Karadeniz'deki çatışmalara kadar geniş bir coğrafyadaki sıcak gerilimlerin Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiğini ve müdahil olmayı gerektirdiğini söyledi.
Türk dış politikasının barış, adalet, uluslararası hukuk, hakkaniyet ve dayanışma üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin içişlerine karışmak niyetinde olmadıklarını ancak bölgelerinde huzur ve dayanışma istediklerini dile getirdi.
İsrail'in Gazze'deki eylemlerini "Nazileri fersah fersah aşan soykırım" olarak nitelendiren Erdoğan, diplomatik temasların artırıldığını belirtti. "Netanyahu ve katliam şebekesi barbarlıkta Hitler'i çoktan geride bıraktı. Avrupa'daki Holokost sürecinde dahi Gazze'deki kadar insanlık dışı görüntüler ortaya çıkmadı" ifadelerini kullanan Erdoğan, Gazze'deki soykırıma sessiz kalan herkesin İsrail'in işlediği insanlık suçlarına ortak olduğunu söyledi. Masum çocukların yaşadığı vahşetin unutulmayacağını ve bu zulme karşı "artık yeter" denilmesi gerektiğini belirtti
Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayiindeki gelişimini "Bin akçalı sulh bin akçalı nizadan iyidir. Hazır ol cenge eğer istersen sulh-u salah. Eğer barış istiyorsan caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak zorundasın. Savunma yeteneklerini güçlendirmek mecburiyetindesin. Bunun yolu da yerli ve milli savunma sanayisinden geçiyor" sözleriyle özetledi.
Geçmişte yaşanan ambargo ve destek eksikliklerine değinen Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Harekatı ve terörle mücadele dönemlerinde dost ve müttefik ülkelerden yeterli desteği alamadıklarını, hava savunma sistemlerinin dahi sökülüp götürüldüğünü hatırlattı. Bu durumun Türkiye'yi "kötü komşu adamı mal sahibi yaparmış" misali savunma sanayisinde kendi kendine yeterli hale getirdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayii yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'in üzerine çıktığını, 1380'in üzerinde proje sayısı ve 20 milyar doları aşan cirosuyla Türk savunma sanayisinin destan yazdığını ifade etti. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen 3 ülkesinden biri konumuna gelindiğini ve Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük 11. savunma ihracatçısı olduğunu kaydetti.