Son yıllarda öğretmenler için umut ışığı olan yüksek banka promosyonları, tayin döneminde büyük bir mağduriyete dönüştü. Bankalar, görev yeri değişen eğitimcilerden aldıkları promosyon ücretini kısmen geri talep ediyor. Hukukçular bu uygulamanın yasal olmadığını söylerken, sendikalar konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor.
Yüksek meblağlara ulaşan banka maaş promosyonları, tayini çıkan öğretmenler için büyük bir krize dönüştü. Bazı bankaların, sözleşme süresi dolmadan görev yeri değişen eğitimcilerden promosyon ücretinin kalan kısmını iade etmesini zorunlu tuttuğu ortaya çıktı. Hukukçuların yasal olmadığı yönünde görüş bildirdiği bu uygulama, binlerce öğretmen arasında büyük bir mağduriyet yarattı.
Tayini Çıkan Öğretmenlere Banka Şoku: Promosyon İadesi Zorunluluğu İlişik Kesmeyi Engelliyor!
Eğitim camiasında sevinçle karşılanan banka maaş promosyonları, tayin dönemi geldiğinde binlerce öğretmen için büyük bir kâbusa dönüştü. 100 bin lirayı bulan promosyon ödemelerinin bir kısmını geri isteyen bankaların, bu talebini sözleşme maddelerine dayandırması büyük bir tartışma yarattı. Görev yeri değişen çok sayıda öğretmenden, anlaşmanın kalan süresine denk gelen promosyon miktarının iade edilmesi talep ediliyor.
Uygulamanın merkezinde, bankaların kurumlarla imzaladığı promosyon sözleşmelerine eklediği özel bir iade maddesi bulunuyor. Bu maddeye göre, 3 yıllık anlaşma süresi dolmadan tayin yoluyla başka bir kuruma geçen öğretmenden, anlaşmanın kalan süresine ait promosyon tutarını iade etmesi isteniyor. Basit bir hesapla, 36 ay için 72 bin TL alan bir öğretmen, sözleşme bitimine 12 ay kala tayin olduğunda, banka tarafından 24 bin TL gibi yüksek bir meblağı geri ödemeye zorlanıyor.
Süreci öğretmenler için daha da kabul edilemez hale getiren nokta, bu iadenin bir zorunluluk haline getirilmesi. Bankadan talep edilen geri ödemeyi yaptığına dair dekontu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sunmayan öğretmenin, yeni görev yerine başlaması için gerekli olan 'ilişik kesme' işlemi gerçekleştirilmiyor. Bu durum, eğitimcileri hukuki zemini tartışmalı olsa bile ödemeyi yapmaya mecbur bırakıyor.
Konuyla ilgili görüş belirten hukuk uzmanları, bankaların bu talebinin yasal bir zemini olmadığını kesin bir dille vurguluyor. Uzmanlara göre, bir kişinin borçlandırılması yalnızca kendi rızasıyla mümkün olabilir ve bu promosyon sözleşmelerine tek taraflı eklenen bu tür maddelerin öğretmenler için hukuki bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Bu durum, bankaların uygulamasının hukuka aykırı olduğu yönündeki tartışmaları alevlendirerek, öğretmenlerin lehine güçlü bir hukuki argüman oluşturuyor.
Eğitim sendikaları ve öğretmenler, bankaların rekabette öne çıkmak amacıyla yüksek promosyon rakamları sunarken bu tür gizli yollara başvurduğunu iddia ediyor. Yaşanan mağduriyet ve büyük tepki nedeniyle, sendikaların yakın zamanda bu uygulamayı yargıya taşıması ve tüm öğretmenler için emsal niteliğinde hukuki bir mücadele başlatması bekleniyor.