Milyonlarca çalışanın ekonomik geleceğini doğrudan ilgilendiren 2026 yılı asgari ücretini belirleme görüşmeleri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki ilk toplantısıyla resmen başladı. Yaklaşık 1,5 saat süren ilk turun ana gündem maddesi ise görüşmelerin tarihinde bir ilk yaşanması oldu: İşçi tarafını komisyonda temsil eden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), toplantıya katılmayarak masayı boykot etti.
Komisyonun yıllardır süregelen üçlü yapısında (Hükümet, İşçi ve İşveren) işçi temsilcisinin olmaması, pazarlık sürecinin seyrine ve sonucuna ilişkin önemli tartışmaları beraberinde getirdi.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, toplantı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gelerek sendikanın duruşunu belirten bir mektup sundu. Ağar, gazetecilere yaptığı açıklamada, komisyonun yapısına yönelik eleştirilerini yineledi ve şu mesajları verdi:
"Komisyonun yapısında adil ve eşit temsil açısından bir değişiklik olmazsa masaya oturmayacağımızı daha önce de belirtmiştik. Elektrik, doğal gaz ve su gibi temel ihtiyaçlara gelen zamlar, zaten dar gelirli olan işçinin yükünü katlanarak artırıyor. Zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek derinleşiyor."
Ağar, ayrıca kamuoyunda sıkça dile getirilen "Asgari ücret artarsa enflasyon da artar" argümanının doğru olmadığını savunarak, asgari ücretli çalışanların son dönemdeki kayıplarının mutlaka ve eksiksiz bir şekilde telafi edilmesi gerektiğini vurguladı. Sendikal örgütlenmenin zayıf olduğu sektörlerdeki işçilerin ağır şartlarda çalışmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Saat 14.00'te başlayan ve 15.20 civarında sona eren ilk tur görüşmelerde, TÜRK-İŞ'in yerine işçi tarafını kimin temsil ettiği veya komisyonun mektubu nasıl değerlendirdiği konusunda detaylı bir açıklama yapılmadı. Komisyonun bundan sonraki toplantı tarihleri ve takvimi, önümüzdeki günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından duyurulacak.
Toplantı öncesinde TÜRK-İŞ heyetiyle ayrı bir görüşme gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işçi ve işveren taraflarının değerlendirmelerinin sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati önem taşıdığını belirtti. Bakan Işıkhan, sürecin "sosyal diyalog" çerçevesinde tamamlanacağını ifade etti, ancak TÜRK-İŞ'in boykotuna dair net bir çözüm önerisi sunmadı.
Komisyon görüşmeleri öncesinde Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, işverenlere önemli bir çağrıda bulundu. Erdoğan, adil bir ücret politikasının gerekliliğine dikkat çekerek:
"İşçiye ve emekçiye yapılan her olumlu adım, nihayetinde bereket ve kazanç olarak geri döner. Kimsenin mağdur olmadığı, herkesin hakkını aldığı bir sistemi tesis etmek önceliğimizdir," ifadeleriyle işverenlerin de bu süreçte sorumluluk almasını istedi.
Görüşmelerin en merak edilen ayağını olası zam oranlarına göre hesaplanan net asgari ücret senaryoları oluşturuyor. Mevcut net asgari ücret üzerinden hesaplanan potansiyel zam oranları ve ortaya çıkacak yeni net ücretler (yaklaşık değerlerle) şunlardır:
| Zam Oranı | Net Asgari Ücret (Yaklaşık) |
|---|---|
| %25 | 27.630 TL |
| %27 | 28.072 TL |
| %29 | 28.515 TL |
| %31 | 28.957 TL |
| %33 | 29.399 TL |
Asgari ücret görüşmeleri, TÜRK-İŞ'in masaya geri dönüp dönmeyeceği ve işveren ile hükümetin bu tarihi boykota nasıl bir çözüm bulacağı tartışmalarıyla birlikte yakından izlenmeye devam edecek.