Anayasa Mahkemesi (AYM), özellikle avukatlık stajını borçlanarak sigortalılık başlangıç tarihini geri çekmeyi amaçlayan kamu görevlilerini yakından ilgilendiren hukuki düzenlemeye ilişkin kritik bir karar verdi. Yüksek Mahkeme, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesinde yer alan ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerini işaret eden ifadenin iptali talebini oy çokluğuyla reddetti.
İptal başvurusu, avukatlık staj süresini borçlanmak isteyen bir kamu personelinin açtığı davada gündeme geldi. İlgili kamu görevlisi, staj süresinin sigortalılık başlangıç tarihine eklenerek başlangıcın geriye götürülmesi talebinin idarece reddedilmesi üzerine yargı yoluna başvurmuştu. Davaya bakan Ankara 9. İdare Mahkemesi, söz konusu yasal düzenlemenin sigorta başlangıcının geri çekilmesini engellediğini ve bu durumun eşitlik ilkesini zedelediğini öne sürerek, Anayasa Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulunmuştu.
Anayasa Mahkemesi, kararının gerekçesinde, sosyal güvenlik sisteminin 5510 sayılı Kanun ile tek çatı altında toplandığını; ancak bazı sigortalı grupları için farklı statülerin devam etmesinin doğal olduğunu belirtti. Özellikle 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce 5434 sayılı Kanun'a tabi olan "iştirakçi" statüsündeki kamu görevlileri için farklı bir sosyal güvenlik rejiminin uygulanabileceğine dikkat çekti.
Yüksek Mahkeme, itiraz edilen kuralın, 5434 sayılı Kanun kapsamındaki kamu personelinin hizmet borçlanmalarında sigortalılık başlangıcının borçlanılan gün kadar geriye götürülmesine izin vermediğini kabul etti. Ancak, bu durumun diğer sigortalı gruplarıyla farklılık göstermesinin Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediğine hükmetti. Kararda, sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesinin ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin korunmasının yasa koyucunun gözetmesi gereken temel unsurlar arasında olduğu özellikle vurgulandı.
AYM, söz konusu düzenlemenin sosyal güvenlik hakkını (Anayasa m. 60) ortadan kaldırmadığı, yalnızca borçlanılan sürenin sigorta başlangıcına etkisine bir sınır getirdiği sonucuna ulaştı. Gerekçede, bu sınırın ölçüsüz olmadığı ve kamu yararı ile birey menfaati arasında "bozulmuş bir denge" yaratmadığı ifade edildi. Sosyal güvenlik hakkının kapsamının belirlenmesinde, devletin ekonomik gücü ve sosyal koşulların dikkate alınması gerektiği belirtildi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararına Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ve bazı üyeler karşı oy kullandı. Karşı oy gerekçelerinde, 5510 sayılı Kanun'dan önce 5434 sayılı Kanun'a tabi çalışanlarla, aynı borçlanma hakkına sahip diğer sigortalıların farklı muamele görmesinin Anayasa'nın 10. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı olduğu savunuldu. Ayrıca, kamu görevlilerinin borçlanma yoluyla sigorta başlangıcını geriye çekme imkanının kısıtlanmasının ölçülülük ilkesini ihlal ettiği ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesi'nin bu ret kararı, aşağıda belirtilen gruplar için mevcut hukuki durumu teyit etmektedir:
1 Ekim 2008'den önce 5434 sayılı Kanun kapsamında "iştirakçi" statüsünde bulunan kamu görevlileri.
Avukatlık stajı dahil olmak üzere çeşitli hizmet sürelerini borçlanarak sigortalılık başlangıç tarihini öne çekmeyihedefleyen memurlar ve aday memurlar.
AYM'nin iptal talebini reddetmesiyle birlikte, bu kesimler için borçlanılan gün sayısı kadar sigortalılık başlangıç tarihini geriye çekme imkanı tanıyan bir değişiklik mevcut hukuki durumda sağlanmamış oldu.