Ekonomik dalgalanmaların sabit gelirliler üzerindeki baskısı artarken, kamu çalışanlarının en güçlü sesi Memur-Sen'den kritik bir hamle geldi. Genel Başkan Ali Yalçın, katıldığı canlı yayında memur ve emeklilerin mevcut alım gücünü masaya yatırarak, "seyyanen zam" talebinin artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu ilan etti. Özellikle büyükşehirlerdeki fahiş kira artışlarının memuru köşeye sıkıştırdığını savunan Yalçın, akademik kadrolardan mühendislere, öğretmen atamalarından 3600 ek göstergeye kadar eğitim ve çalışma hayatının tüm kanayan yaralarına parmak bastı. Emekli maaşlarının görev aylığına oranla ciddi şekilde eridiğini belirten Yalçın'ın, "Emekliler artık devletten alacaklı konumda" çıkışı ise gündeme bomba gibi düştü. Peki, Memur-Sen'in önerdiği yeni personel sistemi neleri kapsıyor? Maaş dengesizliği çalışma barışını nasıl tehdit ediyor? İşte kamu bürokrasisini ve milyonlarca emekliyi heyecanlandıran o açıklamaların tüm detayları...
Memur-Sen'den Seyyanen Zam Vurgusu
Memur ve emekli maaşlarına ilişkin tartışmalar sürerken, Memur-Sen cephesinden dikkat çeken açıklamalar geldi. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, katıldığı televizyon programında kamu çalışanlarının mevcut ekonomik koşullar altında ciddi bir geçim mücadelesi verdiğini belirterek, seyyanen iyileştirmenin kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.
Toplu sözleşme sürecine değinen Yalçın, yalnızca oransal artışlara dayalı tekliflerin sahadaki gerçekliği karşılamadığını söyledi. Uzlaşma sağlanamayan başlıklarda hükümetin ilave adımlar atması gerektiğini vurgulayan Yalçın, seyyanen düzenlemenin gecikmeden gündeme alınması çağrısında bulundu.
Yapılacak seyyanen iyileştirmenin sadece görevdeki memurları değil, emeklileri de kapsayacak ve emeklilik aylıklarına yansıyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Yalçın, aksi halde gelir adaletsizliğinin derinleşeceğini belirtti.
Ekonomik tablonun sabit gelirli kesimler üzerindeki etkisine dikkat çeken Yalçın, özellikle artan kira bedellerinin kamu çalışanlarını ciddi biçimde zorladığını söyledi. Kira gideri sonrası memurların çocuklarının eğitimi ve geleceği için harcama yapacak alan bulamadığını belirten Yalçın, bu durumun sosyal dengeyi tehdit ettiğini ifade etti.
Ali Yalçın'a göre sorunun temelinde, kamu personel sistemi içindeki statü ve görev bazlı ücret dengesizliği yer alıyor. Aynı işi yapan ancak farklı statüde bulunan personel arasındaki maaş farklarının giderek arttığını vurgulayan Yalçın, bu durumun kurum içi huzuru zedelediğini ve kıyas kültürünü artırdığını söyledi.
Yalçın, çözümün yalnızca bir zam başlığında değil, kamu personel rejiminin bütününü kapsayan kapsamlı bir revizyonda olduğunu ifade etti. Kariyer meslekler için gündeme gelen iyileştirmelerin önemli olduğunu ancak kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirtti.
Akademik kadrolar ile mühendislerin ücretlerinin de tartışmanın merkezinde yer aldığını söyleyen Yalçın, bu alanlardaki iyileştirmelerin bir tercih değil zorunluluk olduğunu vurguladı. "Akademik zam lüks değil, sistemin sürdürülebilirliği için gereklidir" değerlendirmesinde bulundu.
Öğretmen atamalarına da değinen Yalçın, mevcut sayıların ihtiyacı karşılamadığını, ücretli öğretmenlik yerine kadrolu ve planlı atamaların esas alınması gerektiğini söyledi. Ek atamayı da kapsayan yeni bir takvim ihtiyacına dikkat çekti. 3600 ek gösterge konusunda ise verilen sözlerin hayata geçirilmesini isteyen Yalçın, emeklilerin yaşadığı gelir kaybına vurgu yaptı.
Memur emeklilerinin maaşlarının yetersiz olduğunu belirten Yalçın, geçmişte görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki oranın daha güçlü olduğunu, bugün ise bu bağın zayıfladığını ifade etti. Bu nedenle emeklilerin ekonomik olarak sistemden alacaklı hale geldiğini savundu.