Milli Eğitim Bakanlığı, 2025 yılında yalnızca 15 bin öğretmen ataması gerçekleştirecek olması nedeniyle ciddi bir öğretmen açığıyla karşı karşıya. Bu açığı ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışan Bakanlık, yüksek maliyetler nedeniyle yeni bir uygulamaya geçmeye hazırlanıyor. 2025 yılında öğretmen atamalarının 15.000 ile sınırlı tutulması, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kadrolarında büyük bir öğretmen açığı yaratırken, bu boşluğu dolduran ücretli öğretmenlerin maliyeti Bakanlığı yeni arayışlara itti. Ücretli öğretmenlere ödenen yüksek ek ders ücretleri nedeniyle MEB, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenleri daha fazla derse girmeye teşvik edecek yeni bir formül üzerinde çalışıyor. Ayrıca, alan dışı görevlendirmeler ve il emri atamalarıyla öğretmen eksikliğinin giderilmesi hedefleniyor.
MEB'den Öğretmen Açığına Radikal Çözüm Arayışı: Ücretli Öğretmen Maliyeti Yeni Formülü Zorluyor!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kadrolarında, 2025 yılı öğretmen atamalarının 15.000 ile sınırlı tutulması kararı sonrası büyük bir öğretmen ihtiyacı doğdu. Bu açığı kapatmak için yoğun bir şekilde görevlendirilen ücretli öğretmenlerin Bakanlığa getirdiği yüksek maliyet, MEB'i yeni ve daha ekonomik bir formüle yönelttiği belirtiliyor. Türkiye tarihinde en yüksek ücretli öğretmen görevlendirmelerinden birini yapan Bakanlık, şimdi kadrolu ve sözleşmeli öğretmenleri daha fazla derse girmeye teşvik edecek bir uygulamaya geçmeye hazırlanıyor.
MEB'in mevcut öğretmen açığını kapatmak amacıyla ücretli öğretmen görevlendirmelerine büyük ağırlık vermesi, beraberinde maliyet tartışmalarını getirdi. Ortaya çıkan verilere göre, ücretli öğretmenler, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerden daha fazla ek ders ücreti almaktalar. Bu durum, Bakanlığın mevcut personelini daha aktif kullanma arayışına girmesine neden oldu.
Peki, ücretli öğretmenler nasıl bu kadar yüksek ek ders ücreti alıyor? Sistem şöyle işliyor: Ücretli öğretmenler, girdikleri her ders saatinin üzerine, o ders saatinin yarısı kadar ek bir ücret daha alıyorlar. Bu hesaplamaya göre, haftada 30 saat derse giren bir ücretli öğretmenin 4 haftalık bir ayda yaklaşık 21.600 TL bandında bir ücret aldığı belirtiliyor. Bu rakamlar, Bakanlık bütçesi üzerinde önemli bir yük oluşturuyor.
Maliyetleri düşürme ve öğretmen eksikliğini giderme hedefiyle MEB, yeni bir strateji izleyecek. Bu stratejinin merkezinde, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin ders yükünü artırarak ücretli öğretmen ihtiyacını azaltmak yer alıyor.
Bu kapsamda, özellikle özür grubu atamalarında uygulanan il ve ilçe emri ile ataması yapılan öğretmenlerin durumu öne çıkıyor. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki yıl da alanında ders bulunmaması halinde bu öğretmenlerin alan dışı görevlendirme işlemlerine devam etmesi hedefleniyor. Bu yıl da aynı uygulamanın sürdürüleceği ve bahsi geçen görevlendirmelerden sonra hala öğretmen açığı kalması durumunda ücretli öğretmen teminine gidileceği ifade ediliyor.
Böylece MEB, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin ek ders alarak daha fazla derse girmesini teşvik ederek hem maliyetleri kontrol altına almayı hem de eğitimde sürekliliği sağlamayı amaçlıyor. Bu yeni formül, öğretmenlerin ders yükünü ve dolayısıyla ek gelirlerini doğrudan etkileyecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Alan Dışı Görevlendirmeler Devam Edecek
Özür grubu atamalarıyla il ve ilçe emriyle görevlendirilen öğretmenlerin branşlarında ders bulunmaması durumunda, alan dışı görevlendirme uygulaması 2025-2026 eğitim öğretim yılında da devam edecek. Bu sayede, ücretli öğretmen ihtiyacının azaltılması hedefleniyor.
Sendikalar ve Eğitim Uzmanları Ne Diyor?
Eğitim sendikaları ve uzmanlar, öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle kapatılmasının sürdürülebilir olmadığını vurgularken, atama kontenjanlarının artırılması gerektiğini savunuyor. Türk Eğitim-Sen de bu konuda yaptığı açıklamada, "2025 ve 2026 bütçeleri hazırlanırken ücretli öğretmen görevlendirmesine gerek kalmayacak sayıda atama yapılmalıdır" çağrısında bulundu.