Öğretmen adayları için beklenen tarihi dönemeç geldi! Milli Eğitim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı, 2026 yılında kapılarını açacak olan akademi sürecinin yol haritasını ilk kez bu kadar net paylaştı. AGS puanıyla seçilecek ilk 10 bin şanslı aday için kontenjanlar netleşirken; eğitimlerin verileceği 7 ana merkez ve barınma çözümleri de şekillendi. Peki, 1200 saatlik bu zorlu eğitim maratonunda adayları neler bekliyor? Hangi branşlarda yoğunlaşma var? Kura ile atama süreci nasıl işleyecek? Türkiye'nin yeni nesil öğretmen yetiştirme modeline dair tüm teknik ayrıntılar, barınma imkanları ve uygulama takvimi haberimizde...
Milli Eğitim Akademisi'nde öğretmen adaylarını doğrudan ilgilendiren yeni istihdam modelinde kritik bir aşamaya girildi. Akademi Giriş Sınavı'nı (MEB AGS) geçen adaylar, gözlerini branş dağılımlarına çevirirken; Milli Eğitim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı, 2026 yılında başlayacak akademi sürecine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Arıcı, Kasım ayında gerçekleştirilen 15 bin öğretmen atamasıyla birlikte KPSS üzerinden yapılan öğretmen atamalarının fiilen sona erdiğini hatırlattı. Bundan sonraki süreçte öğretmenliğe geçişin, MEB AGS ve Milli Eğitim Akademisi'nde verilecek eğitimler üzerinden şekilleneceğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın planlamasına göre, Milli Eğitim Akademisi'ne alınacak ilk 10 bin öğretmen adayı için branş kontenjanlarının belirlenmesinde sona gelindi. Branş dağılımlarının kamuoyuna ilan edilmesinin ardından, akademi eğitimlerinin hangi şehirlerde yapılacağı da duyurulacak.
Yüksek kontenjanlı branşlarda tek merkezli bir yapı yerine, birden fazla şehirde eğitim verilmesi gündemde. Bu planlamayla öğretmen adaylarının barınma, ulaşım ve yaşam maliyetlerinin düşürülmesi hedefleniyor.
Milli Eğitim Akademisi bünyesinde kullanılacak eğitim merkezlerinde hazırlık çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. Fiziki altyapı düzenlemeleri, uygulama sınıfları, eğitim alanları ve çevre düzenlemeleri son aşamaya gelirken; merkezlerin 2026 yılının ilk aylarında eğitime hazır hale gelmesi planlanıyor.
Akademi süreci, branş kontenjanlarının açıklanmasıyla hız kazanacak. Ardından aday başvuruları, güvenlik soruşturmaları ve yerleştirme işlemleri gerçekleştirilecek.
Milli Eğitim Akademisi'nde öğretmen adaylarını kapsamlı bir eğitim maratonu bekliyor. Uygulanacak Hazırlık Eğitimi Programı, yalnızca teorik bilgiyle sınırlı kalmayacak; uygulama ağırlıklı bir yapıda tasarlandı.
Programın öne çıkan başlıkları şöyle:
Bu süreci başarıyla tamamlayan adaylar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak kura sistemi ile görev yerlerine atanacak ve resmen öğretmenlik mesleğine başlayacak.
Öğretmen adaylarının en çok merak ettiği başlıklardan biri olan konaklama konusunda da kapsamlı bir planlama yapıldı. Akademi kapsamında kullanılacak merkezler şu şekilde belirlendi:
Yeni açılacak merkezler: Ankara, İstanbul, Aksaray, Gaziantep, Erzurum, Sivas, Kayseri
Mevcut tesisler: Daha önce eğitim merkezi olarak kullanılan nitelikli yapılar sisteme dahil edilecek
Yatırımların özellikle konaklama kapasitesi sınırlı olan bölgelerde yoğunlaştırılmasıyla, adayların barınma sorunlarının en aza indirilmesi amaçlanıyor.
Milli Eğitim Akademisi modeliyle birlikte öğretmenlik mesleğine geçiş, sınavdan ziyade çok aşamalı bir yeterlilik süreci haline geliyor. Bu durum nitelik tartışmalarını güçlendirirken, adaylar açısından sürecin şeffaflığı ve adalet duygusu belirleyici olacak. 2026 yılı, öğretmen yetiştirme sisteminde gerçek bir kırılma noktası olabilir.
BRANŞ BRANŞ KONTENJAN TAHMİNLERİ
(Akademi Giriş Sınavı sonrası ilk 10 bin aday için kulis ve saha verilerine dayalı öngörüler)
Milli Eğitim Akademisi'ne alınacak ilk 10 bin öğretmen adayı için branş dağılımlarında, son yıllardaki öğretmen ihtiyacı, norm açığı ve emeklilik projeksiyonları belirleyici olacak. Bakanlık kulislerinde konuşulan tahmini dağılımlar şöyle:
Sınıf Öğretmenliği: 1.500 – 1.800
Özel Eğitim Öğretmenliği: 1.200 – 1.400
Okul Öncesi Öğretmenliği: 900 – 1.100
Not: Bu rakamlar resmî değil; MEB insan kaynağı planlaması, sendika raporları ve il bazlı norm analizlerine dayalı tahminlerdir.
Milli Eğitim Akademisi modeli, öğretmen açığını nicelikten çok nitelik ekseninde ele alan bir yapı sunuyor. Ancak sahadan gelen veriler, bu modelin tek başına yeterli olmayabileceğine işaret ediyor.
Öğretmen adayları sınıfa girmeden önce uzun süreli uygulama yapıyor
Mesleğe başlayan öğretmenler adaptasyon sorunu yaşamıyor
Eğitim fakültesi–saha kopukluğu azalıyor
Yıllık 10 bin aday, mevcut öğretmen açığını kapatmak için yetersiz
Süreç uzadıkça öğretmenliğe geçiş gecikiyor
Ücretli öğretmen ihtiyacı kısa vadede devam ediyor
Sonuç: Akademi modeli, öğretmen niteliğini artırabilir; ancak kontenjanlar yükseltilmezse öğretmen açığını kapatmaktan çok yönetmeye yarayan bir sistem olarak kalabilir.
Bakanlık kulislerinde öne çıkan tablo net:
🔹 Özel Eğitim
🔹 Sınıf Öğretmenliği
🔹 Okul Öncesi
Bu üç alan, hem norm açığı hem de mesleki yıpranma oranı nedeniyle stratejik branş olarak görülüyor. Özellikle özel eğitimde akademi modelinin daha sıkı bir eleme ve eğitim süreciyle uygulanacağı konuşuluyor.
Ayrıca kulislerde, ilerleyen yıllarda:
Bilişim,
Rehberlik,
Okul öncesi
branşları için ayrı akademi programları ya da farklı modül yapılarının gündeme gelebileceği de dillendiriliyor.