Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında bu millet darbecilerin yaptığı bir anayasayla değil, milletin temsilcilerinin Meclis'te yaptığı bir toplum sözleşmesiyle yola devam etmek ister ve bu en doğal hakkıdır. İnşallah Türkiye bunu başaracaktır. Bundan hiç şüphemiz yoktur." dedi.

Bakan Tunç, Konya'nın Akşehir ilçesinde yeni yapılacak adalet sarayının temel atma töreninde yaptığı konuşmada, milletin huzur ve güvenliğini tehdit eden suç şebekeleriyle mücadeleden hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini, bu suç şebekelerini ortadan birer birer kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.

Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi ile önemli düzenlemelere imza atarak, toplumsal huzur ve güvenlik ile adaletin güçlenmesine katkı sağlayacaklarını vurgulayan Tunç, "Mevzuatımızda gerekli değişiklikleri yaparak, özellikle toplum vicdanını rahatsız eden uygulamaları ortadan kaldırmanın gayreti içerisinde olacağız. Tabii bu uygulamaları gerçekleştirecek olan insan unsuru, hakim ve savcılarımız ve adalet personelini güçlendirmenin de gayreti içerisindeyiz. Ülkemizde bundan 22 yıl önce 9 bin hakim ve savcı vardı. Bugün 25 bin hakim ve savcımız var. Bunların yüzde 50'si beş yılın altında kıdeme sahip. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz hain darbe girişimleri sonrası yargımızda da bir ayıklanma süreci söz konusu oldu ve 5 bin ile 4 bin civarında hakim, savcı sistemin dışına bırakıldı. Yerlerine genç kadro, genç hakim ve savcılarımız görev aldılar. Şimdi onların özellikle Türkiye Adalet Akademisi'ndeki eğitimlerine önem veriyoruz. Mesleğe başlayacak olan hakim ve savcılarımız için 'hakim, savcı yardımcılığı' sistemine geçtik. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanı'mız ilk eğitim yılının açılışını gerçekleştirdi. Hakim ve savcılarımız 3 yıl hakim, savcı yardımcılığı yaptıktan sonra mesleğe kabul edilebilecek." diye konuştu.

Tunç, hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesini daha da güçlendirecek adımlar atacaklarını belirterek, "Avukat olmak isteyenlerin önce bir sınavdan geçmesini sağlayan 'Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nın uygulamasını da önümüzdeki hafta 29 Eylül'de ilk sınavla gerçekleştirmiş olacağız. Böylelikle insan unsurunu daha da güçlendirmenin gayreti içerisindeyiz." ifadesini kullandı.

Hakim ve savcıların yılda 12 milyon karara imza atarak yoğun ve özverili çalıştıklarını, bu kararlar arasında nadir de olsa isabetli olmayan veya kamuoyunca eleştirilen kararların olabileceğini dile getiren Tunç, şöyle devam etti:

"Bu eleştiriler olacak. Bu eleştiriler kaliteyi de arttırmaya yönelik eleştiriler olursa faydalı olur. Ama bu eleştirilerden yola çıkarak, yargı sistemimizi yıpratmaya yönelik, adalete yönelik, güvensizlik oluşturmak kastıyla bunları yaparsanız, biz ona da müsaade etmeyiz. Yargı kararları, ilk derecenin kararları, istinafın denetimine tabidir. İstinafın kararları temyizin, Yargıtay'ın denetimine tabidir. Dolayısıyla hatalı kararların, sistem içerisinde zaten kendiliğinden düzeltilme imkanı vardır. Elbette ki eleştirelim ama yargı sistemimizi yıpratmaya yönelik, birkaç hatadan ya da yanlışlıktan yola çıkarak, 25 bin hakim ve savcımızı, tüm yargı sistemimizi töhmet altında bırakacak kasıtlı açıklamalardan da kaçınmak lazım ve bunlara da müsaade etmemek lazım."

- Son 22 yılda müstakil adalet binası 366 oldu

Tunç, yargı sisteminin fiziki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için de çok gayret gösterdiklerini, 2002'de 78 olan müstakil adalet binası sayısını bugün 366'ya çıkardıklarını söyledi.

Akşehir'de yapımı tamamlanacak bina ile bu sayının 367'ye çıkacağını anlatan Tunç, "Metrekare olarak baktığımız zaman, 569 bin metrekare müstakil adalet binamız vardı, bugün 6 milyon metrekare müstakil adalet binasını sağlamış olduk ve giderek de bu artmaya devam ediyor. Hakim, savcı sayısı itibarıyla 9 binden 25 bine yaklaştık. Tabii personel sayımızı da buna paralel olarak arttırmaya devam ediyoruz. 2002'de adaletin hizmetinde sadece 51 bin kişi çalışıyordu. Bugün adaletin hizmetinde, kalem personelimiz, yazı işleri müdürlerimiz, katiplerimiz, mübaşirlerimiz, infaz koruma memurlarımız, tüm kadrolara baktığımız zaman 51 binden bu sayıyı 180 bine çıkarmış durumdayız. 180 bin kardeşimiz gece gündüz çalışarak vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini sağlamak için gayret gösteriyorlar. Son bir yılda da 20 bin yeni personeli sistemimize ilave ettik. Son 1 yılda yargı personelimizdeki artış rakamı yüzde 13. Bu da adalete verdiğimiz, yargıya verdiğimiz önemin bir göstergesi." değerlendirmesinde bulundu.

İhtiyaç duyulan mahkemelerin sayısının arttırılmasıyla ilgili çalışmaları da sürdürdüklerini dile getiren Tunç, Malatya'ya istinaf mahkemesi kurulmasının gündemlerinde olduğunu, depremde yıkılan adliyeleri ayağa kaldırma çalışmalarına devam ettiklerini bildirdi.

- Arabulucuya giden 6 milyon dosyanın 4 milyonu uzlaşmayla sonuçlandı

İstinaf mahkemelerinin kendileri için önemli olduğunun altını çizen Tunç, şöyle devam etti:

"İstinafı da daha etkin hale getirmenin gayreti içerisinde olacağız. Yargı Reformu Belgemizde de istinaf mahkemelerimizin daha etkin olabilmesi, oradaki gecikmeyi önlemeye yönelik önemli somut adımlarımızı da milletimizle inşallah paylaşacağız. Bir yandan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini geliştirmeye, arabuluculuğu ve tahkimi teşvik etmeye, dostane çözüm yöntemlerinin, mahkemeye gitmeden uzlaşmanın, mahkemeye gitmeden barışmanın, arabulucular vasıtasıyla halka daha az masrafla daha çabuk ulaşabilmenin önemini vatandaşlarımıza anlatıyoruz. Bu kapsamda arabulucularımıza, avukatlarımıza teşekkür ediyorum. 2013'ten bu yana 6 milyon dosya arabuluculuğun önüne geldi, bunun 4 milyonu uzlaşmayla, barışmayla sonuçlandı."

"Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu" İstanbul'da başladı "Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu" İstanbul'da başladı

- "Bu uzlaşmaya yanaşanlar millet nezdinde itibar kazanır"

Bakan Tunç, 22 yıldır hizmet ve eser siyaseti yaptıklarını, milletin güvenini boşa çıkarmama gayretiyle çalıştıklarını söyleyerek, millete olan borçlarını ödemek için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

Adaletten güvenliğe, eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre varıncaya kadar her konuda hizmetlerle, güçlü insan, güçlü aile, güçlü toplum hedefiyle hareket edeceklerini belirten Tunç, şöyle konuştu:

"Temel hak ve özgürlüklerimizin alanını daha da genişletmeye devam edeceğiz. Yüksek standartlı bir demokrasiye milletimizi kavuşturduk. Yönetim sistemiyle, yargı sistemiyle, Anayasa'mızda gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlarla, 'Darbelere dirençli, vesayetçi ruhtan arınmış bir anayasa olsun' diye çalıştık. Çok sayıda değişiklik yaptık ama biz bunları yeterli görmüyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında bu millet darbecilerin yaptığı bir anayasayla değil, milletin temsilcilerinin Meclis'te yaptığı bir toplum sözleşmesiyle yola devam etmek ister ve bu en doğal hakkıdır. İnşallah Türkiye bunu başaracaktır. Bundan hiç şüphemiz yoktur. Bu uzlaşmaya yanaşanlar millet nezdinde itibar kazanır ama darbeci anayasayla devam etmek isteyenler ise önüne konulan ilk sandıkta milletten gereken cevabı alır. Temennimiz parlamentoda bu uzlaşmanın sağlanması ve ülkemizin, milletimizin demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, vesayetçi ruhtan, darbeci ruhtan, tamamen arınmış yepyeni bir anayasayla inşallah yolumuza devam ederiz."

Akşehir Adalet Sarayı'nın ilçeye ve yargı mensuplarına hayırlı uğurlu olmasını dileyen Tunç, 19 bin metrekare kapalı alanla bölge mimarisine de, Selçuklu mimarisine de uygun, modern bir adalet sarayı olacak binanın 2 yıl içinde tamamlanmasını hedeflediklerini aktardı.

Törende Konya Vali Vekili Hacı İbrahim Türkoğlu, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal ve Akşehir Cumhuriyet Başsavcısı Abdulhamit Durgut da birer konuşma yaparak, adalet sarayının ilçeye ve kente hayırlı olmasını diledi.

Konuşmaların ardından, Bakan Tunç ve protokol üyeleri temel atma için tören alanına kurulan butonlara bastı.

Programa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya İl Emniyet Müdürü Mahmut Karabulut, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, bazı milletvekilleri ve belediye başkanları ile vatandaşlar katıldı.

(Bitti)

Kaynak: aa