Eğitime Hazırlık Ödeneği: Yetersiz Kalan Miktarın Yeniden Değerlendirilmesi Gerekiyor

2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken, öğretmenlere eğitime hazırlık ödeneği adı altında verilen ücretin yetersizliği gündeme oturdu. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl öğretmenlere, eğitim yılı başlamadan önce yapılan bu ödeme, yıllar içerisinde ekonomik koşullar ve enflasyon karşısında eridi. Son yapılan zamla birlikte ödenecek miktar 4.085 TL olarak belirlendi, ancak bu miktar öğretmenlerin giderlerini karşılamaktan oldukça uzak bir seviyede kaldı.

Eğitime Hazırlık Ödeneği Yeterli mi?

Öğretmenler, yeni eğitim yılına hazırlık sürecinde kırtasiye malzemeleri, eğitim materyalleri ve çeşitli araç gereçler satın alarak sınıflarını ve derslerini hazırlamak zorunda kalıyorlar. Ancak bu yıl için belirlenen 4.085 TL tutarındaki eğitime hazırlık ödeneği, öğretmenlerin bu tür ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzakta. Artan enflasyon, yükselen yaşam maliyetleri ve sürekli artan fiyatlar karşısında bu ödenek, öğretmenlerin cebine çok az bir katkı sağlayabiliyor.

Önceki yıllarda eğitime hazırlık ödeneği, öğretmen maaşlarının yüzde onunu geçerken, günümüzde bu oran yüzde onunun altına düşmüş durumda. 4.085 TL’lik bu ödenek, öğretmen maaşlarının sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor ve bu durum, öğretmenlerin eğitim yılına yeterli hazırlık yapabilmelerini güçleştiriyor.

Sendikaların Talepleri: Eğitime Hazırlık Ödeneği Artırılmalı

Eğitime hazırlık ödeneğinin yetersiz kaldığını düşünen öğretmenler ve sendikalar, bu miktarın artırılması gerektiği konusunda birleşmiş durumda. Yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen, eğitime hazırlık ödeneğinin en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini savunurken, bazı sendikalar ise her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere bir maaş tutarında hazırlık ödeneği verilmesini talep ediyor.

Sendikalar, yüksek enflasyon ve ekonomik şartların zorlayıcı etkileri nedeniyle 4.085 TL’nin öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğuna dikkat çekiyorlar. Ayrıca, eğitime hazırlık ödeneğinin artırılmaması durumunda öğretmenlerin maddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağı ve bunun da eğitim kalitesini olumsuz etkileyebileceği vurgulanıyor.

Hükümetten Hızlı Bir Karar Bekleniyor

Eğitime hazırlık ödeneğinin yetersizliği, eğitim öğretim yılı başlamasına sayılı günler kala öğretmenler arasında büyük bir huzursuzluk yaratıyor. Öğretmenler, hükümetin bu konuda hızlı bir karar alarak eğitime hazırlık ödeneğini makul seviyelere yükseltmesini bekliyor. Hükümetin bu konuda atacağı adımlar, eğitim kalitesinin korunması ve öğretmenlerin daha iyi koşullarda görev yapabilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Eğitime Hazırlık Ödeneği Nasıl Hesaplanıyor?

Eğitime hazırlık ödeneği, toplu sözleşme hükümlerine göre belirleniyor ve gösterge rakamı üzerinden hesaplanıyor. 4500 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılması sonucu belirlenen bu ödenek, her yıl değişkenlik gösterebiliyor. 2023 yılı Temmuz ayında yapılan zam oranları doğrultusunda, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için öğretmenlere 4.085 TL ödeme yapılmasına karar verildi.

Antalya’da 6 ilçede okullar için tatil kararı Antalya’da 6 ilçede okullar için tatil kararı

Ancak, ekonomik koşullar göz önüne alındığında, bu hesaplama yönteminin yetersiz kaldığı ve öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamadığı açıkça görülüyor. Bu nedenle sendikalar, hükümetin toplu sözleşme hükümlerini yeniden değerlendirmesini ve eğitime hazırlık ödeneğinin daha makul bir seviyeye yükseltilmesini talep ediyor.

Temmuz Zam Oranları ve Eğitime Hazırlık Ödeneğinin Kesin Miktarı

2023 yılı Temmuz ayında belirlenen zam oranları, eğitime hazırlık ödeneğinin miktarını da netleştirdi. Ancak yapılan zamlara rağmen, ödenek miktarının öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu açıkça görülüyor. 4.085 TL tutarındaki bu ödenek, sadece sembolik bir yardım niteliğinde kalıyor ve öğretmenlerin gerçek ihtiyaçlarına yanıt veremiyor.

Özetle, 4085 TL gibi cüzi miktarda olan eğitime hazırlık ödeneğinin artırılması, öğretmenlerin yeni eğitim yılına daha iyi koşullarda hazırlanmalarını sağlayacak ve eğitim kalitesini olumlu yönde etkileyecektir. Hükümetin bu konuda atacağı adımlar, öğretmenlerin taleplerine yanıt verecek nitelikte olmalıdır.